Tanrı'nın Unutulan Çocukları - Craig Silvey - Kitap Yorumu
Wednesday, March 02, 2016
Yazar: Craig Silvey
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Yayın Evi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 448
Tanrı'nın Unutulan Çocukları, iki çocuğun bir sırla başlayan dostluklarını konu alan etkileyici bir eser. Craig Silvey'in romanı olan kitap bir çok ödüle layık görüldüğü gibi yılın kitabı da seçilmişti o dönemde. Yazar ise yılın en başarılı genç yazarı seçilmişti. Avustralya'dan çıkan roman 2013 yılında Türkçe'ye çevrildi ve Martı yayınları tarafından basıldı.
Kitapta olaylar 1960' ta Corrigan'da geçiyor. Charlie Bucktin dersleri konusunda başarılı, kitap okumayı çok seven 13 yaşında bir çocuktur. Sosyal hayatın da ise çok fazla başarılı olduğu söylenemez.
Bir gece kitap okurken beklenmeyen misafirinin camının önüne gelmesiyle Charlie'nin hayatı tamamen değişecektir. Gelen Jasper Jones'tir. Jasper annesini trafik kazasında kaybetmiş ve alkolik babasıyla yaşayan, kasabalılar tarafından dışlanan, hiç bir ailenin çocuğu ile arkadaşlık etmesine izin vermeyeceği bir çocuktur. Ancak toplum tarafından dışlanan bu çocuğun kimseye söyleyemediği bir sırrı vardır.
Charlie, Jaspir ile gizli yerine gitmeye ikna olur ve pencereden ailesine fark ettirmeden çıkmayı başarır. Gizli yerine vardığında ise hiç beklemediği bir görüntüyle karşılaşır. Valinin kızı Laura ağaçta sallanmaktadır. Jasper ise Laura'yı kendisinin öldürmediğini, eğer polise giderse kimsenin ona inanmayacağını söylemektedir. Gerçek katili buluncaya kadar cesedi göle atmaları gerekmektedir. Kızı göle atarlar. Şüphelendikleri tek kişi ise kasabanın delisi Jack Lionel dir. Bu sır gerçek ortaya çıkıncaya kadar ikisi arasın da kalacaktır.
O andan itibaren çocukluklarını bir yana bırakan bu iki arkadaş katilin peşine düşeceklerdir.
Roman da bir çok duygu bir arada. Jasper toplum tarafından kabul görmeyen bir çocuk, ve biz bu duruma bir çocuğun gözünden bakma imkanını buluyoruz. Kitaptaki konuşmalar nasıl bir olayın için de olurlarsa olsunlar çocukların masumluğunu gösteriyor.
Kitaba ilk başladığım da sıkıldığımı söylemeliyim ancak kitap asla boş bir kitap değil. Herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir kitap. Kasabanın insanların üzerindeki etkisini, insanların kimsenin öğrenmemesi için sakladığı sırlarını, birbirlerinden farklı hayatların hikayelerini de öğreniyoruz roman da. Beni en etkileyen kısımlardan birisi ise bu çocukların Tanrı hakkındaki düşünceleri idi.
Kitaptaki olaylar gizem dolu olsa bile bu roman bir polisiye romanı veya gerilim romanı değildi bana göre. Duygular dokunaklı bir dille daha fazla ön plana çıkmış gibiydi. Roman size kendi değerlerinizi sorgulatmayı başarıyor bence. Kitap tahmin edemediğim bir sonla bitti. Ayrıca bir de kitabın ismi orijinalin de Jasper Jones keşke öyle kalsaydı. Kapağını, ismini beğenmediğimi söylemeliyim.
Umarım sizde bu romanı beğenirsiniz.
Bir önceki kitap yorumum olan Aşk Köpekliktir Ahmet Ümit kitap yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Yayın Evi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 448
Tanrı'nın Unutulan Çocukları, iki çocuğun bir sırla başlayan dostluklarını konu alan etkileyici bir eser. Craig Silvey'in romanı olan kitap bir çok ödüle layık görüldüğü gibi yılın kitabı da seçilmişti o dönemde. Yazar ise yılın en başarılı genç yazarı seçilmişti. Avustralya'dan çıkan roman 2013 yılında Türkçe'ye çevrildi ve Martı yayınları tarafından basıldı.
Kitapta olaylar 1960' ta Corrigan'da geçiyor. Charlie Bucktin dersleri konusunda başarılı, kitap okumayı çok seven 13 yaşında bir çocuktur. Sosyal hayatın da ise çok fazla başarılı olduğu söylenemez.
Bir gece kitap okurken beklenmeyen misafirinin camının önüne gelmesiyle Charlie'nin hayatı tamamen değişecektir. Gelen Jasper Jones'tir. Jasper annesini trafik kazasında kaybetmiş ve alkolik babasıyla yaşayan, kasabalılar tarafından dışlanan, hiç bir ailenin çocuğu ile arkadaşlık etmesine izin vermeyeceği bir çocuktur. Ancak toplum tarafından dışlanan bu çocuğun kimseye söyleyemediği bir sırrı vardır.
Charlie, Jaspir ile gizli yerine gitmeye ikna olur ve pencereden ailesine fark ettirmeden çıkmayı başarır. Gizli yerine vardığında ise hiç beklemediği bir görüntüyle karşılaşır. Valinin kızı Laura ağaçta sallanmaktadır. Jasper ise Laura'yı kendisinin öldürmediğini, eğer polise giderse kimsenin ona inanmayacağını söylemektedir. Gerçek katili buluncaya kadar cesedi göle atmaları gerekmektedir. Kızı göle atarlar. Şüphelendikleri tek kişi ise kasabanın delisi Jack Lionel dir. Bu sır gerçek ortaya çıkıncaya kadar ikisi arasın da kalacaktır.
O andan itibaren çocukluklarını bir yana bırakan bu iki arkadaş katilin peşine düşeceklerdir.
Roman da bir çok duygu bir arada. Jasper toplum tarafından kabul görmeyen bir çocuk, ve biz bu duruma bir çocuğun gözünden bakma imkanını buluyoruz. Kitaptaki konuşmalar nasıl bir olayın için de olurlarsa olsunlar çocukların masumluğunu gösteriyor.
Kitaba ilk başladığım da sıkıldığımı söylemeliyim ancak kitap asla boş bir kitap değil. Herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir kitap. Kasabanın insanların üzerindeki etkisini, insanların kimsenin öğrenmemesi için sakladığı sırlarını, birbirlerinden farklı hayatların hikayelerini de öğreniyoruz roman da. Beni en etkileyen kısımlardan birisi ise bu çocukların Tanrı hakkındaki düşünceleri idi.
Kitaptaki olaylar gizem dolu olsa bile bu roman bir polisiye romanı veya gerilim romanı değildi bana göre. Duygular dokunaklı bir dille daha fazla ön plana çıkmış gibiydi. Roman size kendi değerlerinizi sorgulatmayı başarıyor bence. Kitap tahmin edemediğim bir sonla bitti. Ayrıca bir de kitabın ismi orijinalin de Jasper Jones keşke öyle kalsaydı. Kapağını, ismini beğenmediğimi söylemeliyim.
Umarım sizde bu romanı beğenirsiniz.
Bir önceki kitap yorumum olan Aşk Köpekliktir Ahmet Ümit kitap yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.
18 comments
ben beğenmiştim, ve tavsiye ederim herkese... değişik, hoş bir öyküsü var... sevgiler...
ReplyDeleteYorumun için teşekkür ederim :)
DeleteOkunması gereken listeme ekliyorum hemen teşekkür ederim :)
ReplyDeleteYorumun için ben teşekkür ederim. Umarım beğenirsin :)
DeleteÇok hoş bir kitap olduğunu defalarca duymuştum, ama bir türlü okumak nasip olmamıştı, aklımın bir köşesine yazayım bari.
ReplyDeleteYorumun için teşekkür ederim :) kesinlikle çok güzel bir kitap :)
DeleteKapakla ismi ben de beğenmedim orjinale biraz saygı yahu :)
ReplyDeleteKesinlikle öyle :) Ben de hiç beğenmedim. Yorum için teşekkürler :)
DeleteOkumayı planladığım ama nedense bir türlü nasip olmayan kitaplardan bir tanesi... Umarım kısa zaman içinde okuyabilirim. Yorumun sonrası merakımda arttı baya acıkcası
ReplyDeleteYorumun için teşekkür ederim :) Roman bana göre kesinlikle okumaya değer. Umarım sende beğenirsin :)
DeleteKitap anlattığın kadarıyla güzele benziyo.okumak isterim.Kitap yorumun çok güzel kitabı alma hissi uyandırdı bende.
ReplyDeleteYorumun için teşekkür ederim :) Umarım beğenirsin :)
Deletemm okunası gelesii :) ne zamandır merak ediyordum bu kitabı biri yorumlasa diyordum, çok teşekkürlerr :*
ReplyDeleteUmarım beğenirsin kitabı :) Sevgiler..
DeleteFilmi de vardı galiba...
ReplyDeleteFilm hakkında bir bilgim yok açıkçası :)
Deletene güzel konu yaaa. netten indirilen kitaplarda görmüştüm. okunurmuş :)
ReplyDeleteGüzel kitap, konusu da öyle :)
Delete