Hasan Karataş ile tanışmam Yıllar Sonra isimli ilk kitabıyla olmuştu. Şiir ve deneme türünü birlikte sunduğu bu kitabı beğenmiştim ve blogumda yer vermiştim. Şimdi ise ikinci kitabı olan Mor Melankoli ile buluşturdu beni. Uzun bir emeğin ürünü olduğuna inandığım bu kitabını da büyük bir keyifle okuduğumu söylemeliyim. Üstelik bu kitap çok daha samimi ve içten geldi bana. Bu durumun elbette bir çok nedeni olabilir ancak sosyal medyada zaman zaman şiirlerini okuma fırsatı bulmam yabancılık çekmeden okuma nedenim sanırım.
Mor Melankoli 4 bölümden ve 40 başlıktan oluşuyor. İlk kitabında olduğu gibi şiir ve deneme türü birlikte sunuluyor. Her başlık yeni bir konuyu getiriyor ve bir çoğunda konuyla ilgili bir şiire yer veriliyor. Bu anlamda ilk kitabı olan Yıllar Sonra ile benzerlikler gösteriyor.
Mor Melankoli hüzün, ayrılık, yalnızlık, aşk, sitem, umut gibi derin duyguları fazlasıyla hissettiren bir kitap. İçten, samimi ve akıcı bir dili var.
Eleştirmek istediğim tek şey ise bir hikayesi varmış gibi hissetsem de kapak tasarımı olurdu sanırım. Karina Yayınevi bir çok yeni yazara kapılarını açan bir yayınevi ancak şu kapak tasarımlarına biraz daha özen gösterse ne güzel olur demeden geçmek istemiyorum.
Mor Melankoli 4 bölümden ve 40 başlıktan oluşuyor. İlk kitabında olduğu gibi şiir ve deneme türü birlikte sunuluyor. Her başlık yeni bir konuyu getiriyor ve bir çoğunda konuyla ilgili bir şiire yer veriliyor. Bu anlamda ilk kitabı olan Yıllar Sonra ile benzerlikler gösteriyor.
Mor Melankoli hüzün, ayrılık, yalnızlık, aşk, sitem, umut gibi derin duyguları fazlasıyla hissettiren bir kitap. İçten, samimi ve akıcı bir dili var.
Eleştirmek istediğim tek şey ise bir hikayesi varmış gibi hissetsem de kapak tasarımı olurdu sanırım. Karina Yayınevi bir çok yeni yazara kapılarını açan bir yayınevi ancak şu kapak tasarımlarına biraz daha özen gösterse ne güzel olur demeden geçmek istemiyorum.
''Aşk sensin. Kıymeti yok şehirlerin. Senin olmadığın yerlerin. Kara kalem resim gibi önemi yok bütün silüetlerin, bütün renklerin, desenlerin, mevsimli mevsimsiz açan çiçeklerin.''
''Öldürdüğün birine yeniden umut olma.'' demiştim. Sen sustun. Bütün cevapları ölçüp tarttın kendi iç dünyanda. Kaybetmeyi sevmediğini o zaman anladım. Kaybetmekle yüzleştiğinde insan, gidecek olanların kıymetini yeniden anlıyor.''Yeni bir kitapta görüşmek üzere...