Home sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?
Para neden herkesin güvendiği tek şey?
Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen?
Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar?
Geleceğin dini bilim mi?
İnsanların miadı çoktan doldu mu?
100 bin yıl önce Yeryüzü'nde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak?
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens tüm dünyada ses getiren bir kitap. ''insan türünün kısa bir tarihi'' üzerine yazıldı ve 30'dan fazla dile çevrilerek günümüzde büyük ilgiyle okunan kitaplardan biri oldu. Türkçeye ilk çevirisi 2015 yılında yapıldı.
Kitabın konusunu ayrıntılı bir şekilde anlatmadan önce bazı uyarılarda bulunmam gerekiyor. İlk olarak kitabı okumaya başladığınız an doğru bildiğiniz bir çok şeyde nasılda yanıldığınızı göreceksiniz. Hiç sormadığınız hatta sormayı akıl dahi etmediğiniz soruların cevabı var bu kitapta. Bir anda din, dil, ırk gibi önem verdiğiniz değerlerin üzerine tekrar düşünmeye başlayabilirsiniz diye düşünüyorum. Tüm bunlar bir an sadece bazılarının yönlendirmesi gibi geliyor ve bu çok kafa karıştırıcı olabilir. Bilimsel gerçekliklerle anlatılıyor olması ağır ve okuması zor bir kitap gibi gelebilir ancak ilk sayfada size verdiği bu imajı kıracaktır.
Kitabın sizi rahatsız edebileceği gibi bir düşünceye sahipseniz sadece kitabı okumayın derim. Bir şeylerin farkında olmadan yaşamak bazen daha güzel olabiliyor.
Böyle bir konuyu bu derece akıcı bir şekilde anlatabilmek çok zor olmalı. Bu tabi ki yazarın ve Türkçeye çevirisini yapan Ertuğrul Genç'ın başarısı. Kitapta yeterli bulmasam da Türkiye ve Osmanlı ile ilgili de bilgiler bulunuyor. Bu örneklerin bir kısmı orijinal metinde yer almıyor. Yazar Yuval Noah Harari kitabını yayımlayan her ülke için küçük değişiklikler yapmış. Bu aşamada eleştirebileceğim tek nokta İslamiyet ile ilgili diğer dinlere oranla daha az bilginin yer alıyor olması. Ayrıca kurulmuş olan imparatorluklar arasında en büyüklerden biri olan Osmanlı İmparatorluğu hakkında da çok çok az bilginin yer almasıydı. Osmanlı hakkında hiç bir bilgiye yer vermeyen bu kitap böylesine bir İmparatorluğu değersizleştirmeyemi çalışıyor diye düşünmeme neden oldu ve bunun farkında olarak okudum bu kitabı.
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens dört ana başlıkta ele alınıyor. Bilişsel Devrim, Tarım Devrimi, İnsanoğlunun Birleşmesi ve Bilimsel Devrim.
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens Konusu
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens tüm insan türlerinin ortaya çıkışından günümüze kadar gelen gelişimini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor. Kitapta yer verilen üç devrimin de (Bilişsel Devrim, Tarım Devrimi, Bilimsel Devrim) insanları, evreni, diğer türler ve hayvanları nasıl etkilediği anlatılıyor.
İlk bölümde evrimin oluşumu, tüm insan türleri ve diğer canlılardan söz ediliyor. Yaklaşık 70 bin yıl öncesinde olduğu tahmin edilen bir süreç Bilişsel Devrim. Diğer insan türleri doğada uzun yıllar boyunca diğer hayvanlarla aynı koşullarda yaşadıktan sonra bizim türümüz yani homo sapiens türü ortaya çıkıyor. En az 6 insan türünün olduğu bu dönemde homo sapiens türünün farkı anlatılıyor. Homo sapiens ''zeki insan'' anlamına geliyor.
Diğer insan türlerinden farklı olarak sanal olgulara inanma, geleceği planlayabilme, ilişkiler kurabilme, bilgi edinebilme, ortak değerler gibi özelliklere sahip olan bu tür diğer türlerden farklı olarak o büyük sıçramayı yapıyor ve gittiği her bölgeye hakim olmayı başarıyor Şempanzelere benzerliğiyle bilinen bu türü onlardan ayıran en büyük özellik de önüne geçilemeyen zekası olsa gerek. Bu özellikler ve daha fazlası birleştiğinde büyük katliamlara neden oluyor, diğer türleri yok ettiği gibi bir çok hayvanı da nesillerdir yok etmeyi başarıyor.
Yaklaşık 12 bin yıl önce buğdayla başlayan tarım, tarım toplumunun ortaya çıkışına ve yerleşik hayata geçişe neden oldu. Tarım devrimine geçişin daha kolay bir yaşam sağlaması düşünülse de öyle olmadı. Yazara göre Tarım Devrimi nüfus patlamasına neden oldu, yerleşik düzene geçilmesiyle seçkinler ortaya çıktı. Salgın hastalıklar ve çocuk ölümleri arttı. Bir çiftçi, bir avcı toplayıcıdan çok daha fazla çalıştı ancak daha kötü besinlere sahip oldu. Yazara göre Tarım Devrimi tarihin en büyük aldatmacalarından biri.
Bilimsel Devrim ise yaklaşık beş yüz yıl önceye dayanıyor. Yazara göre bu beş yüz yılda insanlık beklenmedik bir şekilde yükselişe geçti. Teknoloji, bilim, üretim, enerji, bilgi ve daha fazlası insanlığın güçlenmesinde yeterli oldu. Doğa ve insanlık bu hızlı yükselişe hazır değildi belki ve bugün gücümüz bu nedenle bu derece yıkıcı olabiliyor. Bu bölümde Bilimsel Devrime iyi ve kötü yanlarıyla geniş bir pencereden bakma fırsatı buluyorsunuz.
Kitabın son bölümünde homo sapienslerin gelecekte nasıl bir yol izleyebilecekleri konusunda tahminler bulunuyor. Bu tahminler fazlasıyla bilim kurgu kitaplarını andırıyor ve biraz korkutucu gelebiliyor. Özellikle son kısımda yer alan gelişmişlik ve mutluluk konusundaki etkileyiciydi.
Bu bölümde aynı zaman da Homo Sapaiens'ten daha üst bir türe evcilleşme sürecinden bahsediliyor ve bu durumun bir kaosa neden olacağından.
''1958'de Mississippi Üniversitesi'ne başvuran Clennon King adındaki siyasi bir öğrenci zorla akıl hastanesine kapatılmıştı. Duruşmayı yürüten yargıç, bir siyahinin Mississippi Üniversitesi'ne kabul edileceğini düşünmesinin çılgınlık olduğunu hükmetti.''
O zaman yazarın da son sözüyle bitirelim.
''Ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?''