Aşk Uykusu - Mehmet Coşkundeniz
Monday, March 28, 2016
Bu günlerde arka arkaya Destek yayınlarından çıkan kitapları okur oldum. Son kitap alışverişimin çoğu fark etmeden destek yayınları olmuş. Blogumda ki yorumların çoğu da bu sebeple bu yönde oldu.
Aşk Uykusu ise uzun süredir almak konusunda kararsız kaldığım bir kitaptı. Sonra gerçek bir hikaye olduğunu öğrendim ve öyle almaya karar verdim.
Mehmet Coşkundeniz'in kaleminden 2014 yılından çıkan bu hikaye 296 sayfa olarak Destek yayınları tarafından basılmış.
Mehmet Coşkundeniz'e Aşkı birde benden dinleyin başlıklı bir mail gelmiş. Oldukça uzun olan bu maili sonuna kadar okuyan yazar. Okuduklarına inanamamış hatta bunu yazan kişinin hayal gücünün çok güçlü olduğunu, kendisi ile dalga geçildiğini bile düşünmüş. Sonra maile cevap vermeye karar vermiş ve bu şekilde bir süre yazışmışlar. Bir iki yazışmadan sonra ise görüşmeye karar vermişler. Mehmet Coşkundeniz bu hikaye karşısında çok şaşırmış hatta duydukları karşısında bu güne kadar ilişkiler hakkında bildiği her şeyi bir kez daha sorgulamak zorunda kalmış. Aşk Doktoru bu şekilde anlatıyor bu kitabın nasıl ortaya çıktığını. Tabi ki kitaptaki isimleri, yerleri ve tarihleri değiştirmiş.
Kocası Serkan'ın kendisini aldattığını düşünen bir kadın. Yonca. Uzun süren bir ilişkiden sonra on yıllık bir evlilik, birbirlerini seven bir çift. Ve sonra ortaya çıkan ikinci bir kadın. Seda.
Yonca şüphelerinden sonra eski neşeli, hareketli, güler yüzlü halinden bambaşka birine dönüşmeye başlayan bir kadın. Kocasını hiç bir şekilde kaybetmeyi göze alamayan, kocası yanın da olduğu taktirde hayatını tamamen onun istekleri üzerine kurabilecek, eşi nasıl biri olmasını istiyorsa o kişiye dönüşebilecek birisi.Kocasının yalanlarını, başkasıyla olan ilişkisini bildiği halde hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışan, her seferinde affeden, bir gün ilişkisinin biteceğini bildiği halde, her şeyin düzeleceğine ve kocasının onu eskisi gibi çok seveceğine inanan bir kadın. Üstelik kocasının ihaneti yetmezmiş gibi sırlarını anlattığı en yakın arkadaşı tarafından da ihanete uğruyor. Eşinin uğruna öldürebilir, canına kıyabilir.
Serkan ise bu iki ilişkiyi de bir arada yürütebileceğine inanan. Karısını seven ama diğer kadını da seven her seferinde sözleri verip ama tutamayan bir adam.
Kitap yorumlarını okuduğum da bir çok kişi dayanamayıp ağladığını falan yazmış. Ben de böyle bir durum olmadı. Ama açıkçası içim kararmadı değil. Kendi canını hiç düşünmeden feda edebilecek kadar birini sevmek, bütün hayatını, hayallerini, planlarını bir kişiye bağlayarak yaşamak hemde bunca hataya rağmen, gitmesin diye haklıyken dahi haksız olmayı kabul etmek. Bunlar çok fazla geldi bana, bir o kadar da saçma. Aşk böyle bir şey işte diyemiyorum. Çünkü böyle olmamalı. Gitmesi gereken zaman da gitmeli insan..
Bir önceki kitap yorumum Aşkolsun hakkındaki düşüncelerime buradan ulaşabilirsiniz.
Aşk Uykusu ise uzun süredir almak konusunda kararsız kaldığım bir kitaptı. Sonra gerçek bir hikaye olduğunu öğrendim ve öyle almaya karar verdim.
Mehmet Coşkundeniz'in kaleminden 2014 yılından çıkan bu hikaye 296 sayfa olarak Destek yayınları tarafından basılmış.
Mehmet Coşkundeniz'e Aşkı birde benden dinleyin başlıklı bir mail gelmiş. Oldukça uzun olan bu maili sonuna kadar okuyan yazar. Okuduklarına inanamamış hatta bunu yazan kişinin hayal gücünün çok güçlü olduğunu, kendisi ile dalga geçildiğini bile düşünmüş. Sonra maile cevap vermeye karar vermiş ve bu şekilde bir süre yazışmışlar. Bir iki yazışmadan sonra ise görüşmeye karar vermişler. Mehmet Coşkundeniz bu hikaye karşısında çok şaşırmış hatta duydukları karşısında bu güne kadar ilişkiler hakkında bildiği her şeyi bir kez daha sorgulamak zorunda kalmış. Aşk Doktoru bu şekilde anlatıyor bu kitabın nasıl ortaya çıktığını. Tabi ki kitaptaki isimleri, yerleri ve tarihleri değiştirmiş.
Kocası Serkan'ın kendisini aldattığını düşünen bir kadın. Yonca. Uzun süren bir ilişkiden sonra on yıllık bir evlilik, birbirlerini seven bir çift. Ve sonra ortaya çıkan ikinci bir kadın. Seda.
Yonca şüphelerinden sonra eski neşeli, hareketli, güler yüzlü halinden bambaşka birine dönüşmeye başlayan bir kadın. Kocasını hiç bir şekilde kaybetmeyi göze alamayan, kocası yanın da olduğu taktirde hayatını tamamen onun istekleri üzerine kurabilecek, eşi nasıl biri olmasını istiyorsa o kişiye dönüşebilecek birisi.Kocasının yalanlarını, başkasıyla olan ilişkisini bildiği halde hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışan, her seferinde affeden, bir gün ilişkisinin biteceğini bildiği halde, her şeyin düzeleceğine ve kocasının onu eskisi gibi çok seveceğine inanan bir kadın. Üstelik kocasının ihaneti yetmezmiş gibi sırlarını anlattığı en yakın arkadaşı tarafından da ihanete uğruyor. Eşinin uğruna öldürebilir, canına kıyabilir.
Serkan ise bu iki ilişkiyi de bir arada yürütebileceğine inanan. Karısını seven ama diğer kadını da seven her seferinde sözleri verip ama tutamayan bir adam.
Kitap yorumlarını okuduğum da bir çok kişi dayanamayıp ağladığını falan yazmış. Ben de böyle bir durum olmadı. Ama açıkçası içim kararmadı değil. Kendi canını hiç düşünmeden feda edebilecek kadar birini sevmek, bütün hayatını, hayallerini, planlarını bir kişiye bağlayarak yaşamak hemde bunca hataya rağmen, gitmesin diye haklıyken dahi haksız olmayı kabul etmek. Bunlar çok fazla geldi bana, bir o kadar da saçma. Aşk böyle bir şey işte diyemiyorum. Çünkü böyle olmamalı. Gitmesi gereken zaman da gitmeli insan..
Bir önceki kitap yorumum Aşkolsun hakkındaki düşüncelerime buradan ulaşabilirsiniz.
14 comments
Yorumunuzu çok güzel anlatmışsınız.Ellerinize sağlık:)Anladığım kadarıyla gerçek bir olayı konu almış.Ben böyle kitapları okumayı seviyorum.İnsan okurken gerçekten de böyle bir hayat var mı yada böyle olaylar nasıl olmuş diye içimden sorgulamayı seviyorum.Böyle kitapları gördükçe alıp okumaya çalışıyorum.Bu kitabı da sizin sayenizde kütüphaneme ekleyeceğim ve keyifle okuyacağım.Teşekkür ederim.:):)
ReplyDeleteYorumun için teşekkür ederim :) Kitabı da umarım beğenirsin.Hikayenin gerçek olması benim de almama sebep olmuştu.
DeleteKitabın ortaya çıkış şekli farklıymış. Yani bu hoşuma gitti. Ama hikaye bana da hem saçma hem fazla gelmedi değil. Ne biçim bi adammış bu Serkan. Adam mı hatta? :)
ReplyDeleteBende aynı düşüncedeyim :) Serkanı bende sevemedim. Haklı olduğu tek bir taraf var o da karısında eskisi gibi olmasını söylüyor. olumlu tek yanı bu dur bence :)
Deleteİlginç bir kitap. Serkana bende şimdiden sinir oldum:(
ReplyDeleteBende çok sinir oldum. Tabi biraz da abartmış olabilirim. bilmiyorum :)
DeleteMehmet Coşkundenizin bende olmayan tek kitabı şuan gördüm iyi ki de görmüşüm hemen temin edeceğim
ReplyDeleteUmarım beğenirsin☺ konusu gerçekten ilginç
Deleteİlginç bir kitap... ama sanki bir o kadar da sinir bozucu gibi ....
ReplyDeleteteşekkürler
benim de sinirlerimin bozulduğu çok yer vardı doğrusu :)
Deletebu yazarın bir kitabını okudum. aşk sevgi yazıyor evet hoş yazıyor. ya bu yazdığının sonu ne oluyo ki acaba offff okusam mıııı :)
ReplyDeleteBir oku istersen :) Aşk bu olmamalı o ayrı konu. Gerçek bir hikaye olması da üzücü :)
DeleteAşk Uykusu'nun filmini çekmişler. Film hakkında yazdıktan sonra yazınızı okuma fırsatım oldu. Yazınızı okuyunca eşini kaybetme korkusunun kadın ruhunda nelere yol açabileceğini iyice merak eder oldum.
ReplyDeleteSevgiler diliyorum :)
Ben de filmini izlememiştim. İlk fırsatta izleyebilirim diye düşünüyorum. :) Yorumunuz için ben teşekkür ederim :)
Delete