Önümüzdeki ay blogumu açalı bir yıl olacak ve ben bu nedenle mutluyum. Sadece blog açmak için açmadığım ve blog dünyasına bir çöp daha eklemediğim için de. Düzenli olarak yayınlarımı girdim ve kendime göre bir başarıya da ulaştığımı düşünüyorum. En azından birçok kişiyle tanıştım. Yeni insanlar, yeni hayatlar keşfettim. Kalplerinde hiç bir kötü niyet olmayan insanlarla iletişime geçme fırsatı buldum. Güzel yorumlar aldım. Birçok bloga yorum bırakarak iletişime geçtim. En önemlisi çok fazla şey öğrendim. Düşündüğümde günde kaç kişiyi ziyaret ediyorum. Kaç tane yayın okuyorum inanın bilmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim ki blogum benim en büyük eğlencem oldu. Sabah kalktığım an ne oldu ne bitti diye oturuyorum başına ve gece yatarken de son bir bakmadan uyuyamıyorum. Bu bir yıl içerisinde bir kere bile rahatsız edilmedim. Kötü niyetli mesajlar almadım. Saygısızca konuşan insanlar çıkmadı karşıma. Bu nedenle blogırları ve blogları çok seviyorum. Beni olduğum gibi kabul eden, yargılamayan ve desteklerini esirgemeyen kişilerle dolu.
Sosyal Medya ise hiç kuşkusuz bize yeni kapılar açıyor ve kişilerin bize ulaşmasında aracı görevi görüyor. Bu nedenle blogumla birlikle fotoğraflarımı paylaşmak için bir Instagram hesabı ve alıntılar paylaşmak için bir Twitter hesabı açmıştım. Twitter hesabımda olmasa da Instagram benim için faydalı bir platform oldu.
Asıl anlatmak istediğim ise Facebook. Facebook sadece bir iki haftadır var hayatımda Kitap Güneşim olarak. İlk olarak iyi taraflarından bahsetmek istiyorum. Çok güzel kitap gruplarıyla tanışma fırsatı buldum. Yeni kişiler keşfettim ve bilmediğim yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum. Blogumdan tanıdığım kişilerle daha fazla iletişime geçme fırsatı buldum. Açık söylemek gerekirse kısa süre içerisinde iyi bir takipçiye ulaştım. Paylaşımlarımla birlikte blogum günlük olarak iyi bir ziyaretçiye ulaştı. Sosyal Medyanın Kötü Yanı ise daha fazla ağır bastı benim için. Hayatımda hiç bu kadar rahatsız edildiğimi hatırlamıyorum.
İlk olarak şunu söylemeliyim. Facebook adresim ve sayfamda kendime ait tek bir fotoğrafım yok. Kendime ait hiç bir bilgide. Tamamı bloguma ait fotoğraflar ve yayınlarından oluşuyor. Buna rağmen öyle kötü niyetli mesajlar alıyorum ki bugüne kadar niye beklediğimi hatırlatır gibi bana. Sürekli olarak birilerini engellemek zorunda kaldığım yetmiyormuş gibi bir de Facebook Mesenger uygulaması nedeniyle telefonuma gelen aramaları iptal etmekle uğraşmak zorunda kalıyorum üstelik.
Bambaşka amaçlar uğruna açtığım hesabım kısa süre içerisinde naber, nasılsın tatlım, tanışabilir miyiz, çok güzelsiniz sadece tanışmak istiyorum(tek bir fotoğrafımın olmamasına rağmen), seni seviyorum, daha söyleyemeyeceğim yüzlerce mesaj geliyor. Cevap vermediğiniz de ise durmuyor mesajlar engelleme koyduğunuz ana kadar. Sürekli olarak artarak gelen mesajlar. Küfürler, hakaretler hiç bitmiyor.
İnsanların bu derece amaçsız olduklarını bilmek ve görmek beni inanılmaz derecede korkuttu. Hiç bir amacı ve ruhu olmadan yaşayan insanlar topluluğu. Aklından, zekasından ve en önemlisi insanlığından kuşku duyduğum çok fazla insan oluşuverdi etrafımda bir anda. Kadın olarak yaşıyor olmanın ne kadar zor olduğunu tekrar hatırlattı bana. Kim olduğunuz, işiniz, mesleğiniz, nerede yaşadığınız, nasıl biri olduğunuz önemli değil. Önemli olan sadece orada bir yerde kadın olduğunuzu belirtmiş olmanız. Sürekli bir arayış içindeler ve nasıl bir umutla besleniyorlar bilmek imkansız. Sizden ne istiyorlar ve ne bekliyorlar.
Kitaplar üzerine bir sayfa olduğunu dahi fark edemeyecek kadar boş insanlar olduklarını görmek çok üzücü. Örnek vermek gerekirse güneş hanım tanışabilir miyiz diyenler oldu. Yada kitap sayfasıysa napalım ben kitaplarla değil sadece seninle ilgileniyorum diye mesaj atanlar. Gerçekten böyle insanların varlığından haberdar olmamak isterdim. Ama istediğim imkansız sanırım. Böyle insanların varlığı sürekli olarak artarken üstelik.
Bambaşka amaçlar uğruna açtığım hesabım kısa süre içerisinde naber, nasılsın tatlım, tanışabilir miyiz, çok güzelsiniz sadece tanışmak istiyorum(tek bir fotoğrafımın olmamasına rağmen), seni seviyorum, daha söyleyemeyeceğim yüzlerce mesaj geliyor. Cevap vermediğiniz de ise durmuyor mesajlar engelleme koyduğunuz ana kadar. Sürekli olarak artarak gelen mesajlar. Küfürler, hakaretler hiç bitmiyor.
İnsanların bu derece amaçsız olduklarını bilmek ve görmek beni inanılmaz derecede korkuttu. Hiç bir amacı ve ruhu olmadan yaşayan insanlar topluluğu. Aklından, zekasından ve en önemlisi insanlığından kuşku duyduğum çok fazla insan oluşuverdi etrafımda bir anda. Kadın olarak yaşıyor olmanın ne kadar zor olduğunu tekrar hatırlattı bana. Kim olduğunuz, işiniz, mesleğiniz, nerede yaşadığınız, nasıl biri olduğunuz önemli değil. Önemli olan sadece orada bir yerde kadın olduğunuzu belirtmiş olmanız. Sürekli bir arayış içindeler ve nasıl bir umutla besleniyorlar bilmek imkansız. Sizden ne istiyorlar ve ne bekliyorlar.
Kitaplar üzerine bir sayfa olduğunu dahi fark edemeyecek kadar boş insanlar olduklarını görmek çok üzücü. Örnek vermek gerekirse güneş hanım tanışabilir miyiz diyenler oldu. Yada kitap sayfasıysa napalım ben kitaplarla değil sadece seninle ilgileniyorum diye mesaj atanlar. Gerçekten böyle insanların varlığından haberdar olmamak isterdim. Ama istediğim imkansız sanırım. Böyle insanların varlığı sürekli olarak artarken üstelik.