Kadınsız Erkekler - Haruki Murakami - Kitap Yorumu

Thursday, March 17, 2016

Bu gün çıktığı günden bu yana okumayı çok istediğim ve sonunda bir günde okuyup bitirdiğim bir kitap olan Kadınsız Erkekler adlı kitaba blogum da yer vereceğim.
Japon yazar Haruki Murakami 'nın 7 öyküden oluşan kitabı 217 sayfa olarak Doğan Kitaplar tarafından Ocak ayınca çıkmıştı. Kitap Ali Volkan Erdemir tarafından İngilizceden önce Türkçeye çevrildi. Yani Japonca aslından çeviri yapılmış.

Sevdikleri, değer verdikleri kadınları kaybeden erkeklerin öyküleri bunlar. Aldatılan, terk edilen, özlem çeken, aşkları uğruna kendilerinden dahi vazgeçen erkeklerin duyguları sade ve akıcı bir dille yazılmış.
Ben yazarın tarzını sevdim kısa cümlelerden oluşan ama bir o kadar da anlamlı anlatımıyla beni etkiledi. Benim yazarın okuduğum ilk kitabı o yüzden romanların da veya diğer kitaplarında da böylemi bilmiyorum ama yazdığı hikayelerinin bir an önce sonunu öğrenmek isterken öykünün sonuna geldiğiniz de sizi en heyecanlandıran yerde bitiyor gibi. Yani yarım kalmış ve başka bir yerde kaldığı yerden devam edecekmiş hissi veriyor. Bu beni rahatsız etti mi çok emin değilim açıkçası.

Kitabın kapak tasarımı ise ilk ilgimi çeken şeylerden birisiydi, bayıldığımı söylemeliyim. Kitabın konusuyla da uyum için de değil mi. Kitabın arka tasarımını da çok beğendim zaten arka kapaktaki yazıyı okuyup da bu kitabı almamak mümkün mü.

Bir kadını yitirmek, tüm kadınları yitirmek demek...
Bir gün sen de kadınsız erkeklerden olacaksın. O gün en ufak bir uyarı Küçücük bir ipucu vermeden; önsezi olarak hissettirmeden ya da içine doğmadan; kapını çalmadan, hiç beklemediğin bir anda seni bulacak. Bir köşeyi döndüğünde, aslında çoktan oraya varmış olduğunu anlayacaksın. Geriye dönmek mümkün olmayacak. O köşeyi bir kez dönünce, orası artık senin için mümkün olan tek dünya olacak. O dünyada sen kadınsız erkeklerden biri olarak anılacaksın. Hep bu soğuk çoğul eki ile...

Biraz da en sevdiğim bir iki öyküsünden bahsetmek istiyorum.

Drive My Car, Kafuku adındaki bir adamın hikayesi, bir süre önce karısını kaybetmiş. Bir oyuncu ve kısa süre süre önce ehliyetine el konulmuş bunun üzerine bir şoför tutmaya karar veriyor ve İyi bir şoför olan Misaki adındaki bir kızı işe alıyor. Olaylarda bu kızla birlikte yaptığı yolculuklarda anlattığı anılarla yönleniyor.
Bu hikayede geçen bir cümle var Misaki sigara izmaritini camdan dışarı atıyor bunun üzerine Kafuku ''Bu Nakotonbetsu'da herkesin yaptığı bir şey heralde'' diyor. İlk olarak bir dergide yayınlanıyor bu hikaye ve bu yerde yaşayan insanlar tarafından yazar tepki görüyor. Bunun üzerine yazar özür dilemekle kalmıyor kasabanın ismini de değiştiriyor kitabında. Bu konu yazara biraz sıkıntı yaratmış olsa da özür dileyerek çok da güzel çözmüş sorunu.

Diğer bir hikaye ise üçüncü hikaye olan Bağımsız Organ,  Plastik Cerrahı olan Doktor Togay'ın hikayesi evlenmeyi hiç bir zaman düşünmemiş ve evli bayanlarla ilişki yaşamayı alışkanlık haline getirmiş olan togay. Bir gün bu kadınlardan birisine aşık oluyor ve bu aşkın onu nasıl ölüme götürdüğü anlatılıyor.

Kitaba ismini de veren son öykü ise Kadınsız Erkekler, bir gece yarısı telefon çalmaya başlıyor ve karşısındaki adam yani eski sevgilisinin kocası, karısının öldüğünü söylüyor ve telefonu kapatıyor bunun üzerine intihar eden sevgilisi ile ilgili anılarını okuyoruz. En kısa şekilde anlatmaya çalıştım fazlada ipucu vermemeye çalışarak.
Diğer hikayeleri ise sırasıyla söyle Yesterday, Şehrazad, Kino, Aşık Samsa.
Benim bir türlü içine giremediğim öyküsü Aşık Samsa idi. Bir türlü sevemedim. Gregor Samsa'nın hikayesi bana fazla yapmacık geldi sanırım ve okurken fazlasıyla sıkıldım. Diğer 6 öyküsünü ise severek okudum. Umarım sizlerde beğenirsiniz ve keyifle okursunuz.
Bir önceki yayınım olan Karısını Şapka Sanan Adam adlı kitap yorumuma ise buradan ulaşabilirsiniz.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

13 comments

  1. Konusu ilgimi çekti ve korkuttu...

    ReplyDelete
  2. Aaa yazmışsıınn ben de ben bile yazdım kitap güneşim üşendi mi ki diyodum :) Aşık Samsa benim en sevdiğim hikayeydi ya :D

    ReplyDelete
    Replies
    1. Dün yazdım evet :) Ben bir türlü ısınamadım Aşık Samsa ya niye bilmiyorum :)

      Delete
  3. Murakami hala okumadım, merak ediyorum :D

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bende çok merak ederek almıştım. Özellikle kapak tasarımına bayılmıştım :)

      Delete
  4. Merhaba,
    Yazarın daha önce bir kitabını okumuştum. Okuduğum sıralarda da bu kitap yeni yeni duyuluyordu ve ilgimi çekmişti. Sizin yazınızdan sonra daha bir okumak istedim :)
    Renkli günler!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Umarım beğenirsiniz. Yorum için teşekkürler :)

      Delete
  5. imkansızın şarkısında pek beğenmemiştim murakamiyi ama sınırın güneyinde güneşin batısında ile yeni bir başlangıç yaptık kendisiyle:) peyderpey okumayı düşünüyorum tüm kitaplarını, hatta sahilde kafkayı sipariş etmiştim geçen gün, o da az önce geldi:))

    ReplyDelete
    Replies
    1. :) Bende okumak istiyorum tüm kitaplarını. :) Bu ise okuduğum ilk kitabı.

      Delete
  6. okumadım ama bak bir edebiyat devini okumuşsun he :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Diğer kitaplarını da okumayı çok istiyorum :)

      Delete
  7. Türk Erkeği gelmişti sklima bu kitabı okurken. Japon erkeği ile ne kadar farklı değil mi? Bizimkiler ya benimsenmesi ya toprağın zihniyetindeler ne acı. ..
    Sevgiler ...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hepsi diyemeyiz ama çoğu öyle :) ve her geçen gün daha da kötüye gittiğimizi düşünüyorum.

      Delete

Facebook

Subscribe