Trendeki Kız kitabının yazarından Karanlık Sular - Paula Hawkins

Thursday, October 26, 2017

Paula Hawkins'in ilk kitabı olan Trendeki Kız romanı ile büyük beğeni toplamıştı. Uzun süre tüm dünyada çok satanlar listesinde yer almış, benim ise tasarımıyla dikkatimi çekmişti ve bende okuyarak Kitap Güneşim de yer vermiştim. Yazarın ikinci kitabı olan Karanlık Sular romanı da özellikle kapak tasarımıyla yine çok dikkat çekiyor ve ilk kitabı ile benzerlikler gösteriyor. Trendeki Kız romanında olduğu gibi Karanlık Sular romanı da gerilim ve gizem türünden ilerliyor.

Trendeki Kız romanı gün, ay ve yıl olarak ayrılmıştı ve üç kadın karakterin ağzından anlatılmaktaydı, bu durum beni rahatsız etmemekle birlikle çok da keyif aldığım söylenemezdi. Karanlık Sular romanında ise çok daha fazlasıyla karşılaştım. Hikaye yaklaşık 10 kişinin ağzından anlatılıyor. Olay örgüsünün bu kadar çok karakter etrafında dönmesinden inanılmaz rahatsız oldum ve yorucu buldum. Karanlık Sular romanını anlayarak okumak istiyorsanız mutlaka elinize bir kalem kağıt alıp, tüm karakterleri not alarak ilerlemek zorundasınız. Yoksa kendinizi o kimdi deyip sayfaları geri geri çevirirken bulacağınızdan eminim. Benim gibi karakterlerin kim olduğunu anlayıncaya kadar 395 sayfadan oluşan kitabı bitirmiş bulursunuz kendinizi. Kitabı okurken karakterler hakkında şablon çıkararak ilerleseniz dahi bir karakteri tam olarak çözemeyeceğinizi düşünüyorum. Bunun nedeni o karakterin dünyasına yeteri kadar yer verilmemesinden kaynaklanmıyor. Tam aksine karakterlerin iç dünyalarına, geçmişlerine, hayal kırıklıklarına gereğinden fazla yer veriliyor, ancak bu kadar çok karakterin olması bir yarım kalmışlık hissine kapılmanıza neden oluyor. Ben kendime sık sık bunca karaktere ne gerek vardı? diye sordum açıkçası. Olayların aydınlatılmasında bu karakterlerin pek bir yardımı olmadığını da kitabı bitirdiğimde anlamış oldum ve biliyorum ki bu kadar karaktere hiç gerek yokmuş. Gereksiz bilgiler ve betimlemelerle sayfa sayısı arttırılmış adeta ve okuyucunun sabrını zorlamak için olsa gerek elinden gelen her şeyi yapmış Paula Hawkins.

Trendeki Kız romanıyla diğer bir benzerlik ise olayların belirli tarihler arasında gerçekleştirilmesi ve hikayenin bu tarihler arasında da bölümlere ayrılmış olmasıydı. Son olarak iki kitapta da sorunlu, hüzünlü, psikolojisi bitik, depresif kadınlar söz konusuydu ve kasvetli hava bu kitaba da hakimdi.

KARANLIK SULAR KONUSU
Karanlık Sular, Londra'nın küçük bir kasabasında Ölüm Göleti olarak adlandırılan bir göletin etrafında yaşanan olayları anlatıyor. Libby adlı bir kızın 1679 yılındaki ölümüyle başlıyor olaylar ve yıllar içerisinde bir çok kadın gölete atlayıp sözde intihar ediyor. ''Sorun çıkaran, başa bela olan kadınların atıldığı yer'' olarak da biliniyor Ölüm Göleti ve son kurbanları da Nel Abbot ve kızı Lena'nın en yakın arkadaşı Katie oluyor. Gölde yaşanmış olayları araştıran ve bu ölümler hakkında birde kitap yazmış olan Nel'in intiharı kasabada şüpheyle karşılanmış olsa da intihar mı ediyorlar, yoksa bir cinayete mi kurban gidiyorlar? anlaşılmıyor.

Nel ölmeden sadece birkaç gün önce kardeşi Julia arayarak yardım istiyor ancak Julia geçmişte yaşadıkları olaylar yüzünden kardeşini ciddiye dahi almıyor ve bir iki gün sonra Nel'in ölüm haberi geliyor. Kasabayı kötü anılarla terk eden Julia, kardeşinin kızı Lena'ya bakmak için kasabaya geri dönüyor. Jules'ın kasabaya gelmesiyle birlikte yavaş yavaş tüm gerçeklerde ortaya çıkmaya başlıyor.

Şüpheli ölümler üzerinden ilerleyen kitap aynı zamanda  Julia ve Nel'in geçmişte yaşadıkları anılara ve girdikleri çıkmazın nedenlerine de değiniliyor. Diğer tüm karakterler ise bir şekilde Nel üzerinden birleşiyor.

''Belki de uyuyan Güzel'de olduğu gibi seni öpmeliydim. Gülümsedim, bu fikirden nefret ederdin. Sen hiç prenses olmadın, prensini bekleyen pasif güzel kız olmadın. Sen başka bir şeydin. Karanlığın, kötü üvey annenin, kötü perinin, cadının tarafını tutardın.''


''Kimse o nehrin suyunun eziyet görmüş kadınların kanı ve safrasıyla dolu olduğunu düşünmek istemiyordu. Her gün o suyu içiyorlardı.''

''Beckford bir intihar noktası değildir. Beckford, bazı sorun çıkaran kadınlardan kurtulma yeridir.''

TAM BİR PAZARLAMA MUCİZESİ 
Son olarak Trendeki Kız romanını okuduktan sonra hissettiklerimin aynısını Karanlık Sular romanında da hissettim. Trendeki Kız romanını yorumlarken emin olamadığım için yazmamıştım. Yazarın bu kitabını da okuduktan sonra eminim ve rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki abartı reklam kokuyor. Hikayenin kötü olduğunu düşünmüyorum. Yazarın dilini de başarılı buluyorum. Ancak iki kitabı da düşündüğümde ve yapılan reklamı da kıyasladığımda beklentiyi karşılayamıyor maalesef. Trendeki Kız ve Karanlık Sular kesinlikle yapılan reklamlar sayesinde böyle satış oranlarına ulaşıyor olsa gerek ve bu durum beklentileri yükseltiyor ancak beklentileri karşılayamıyor.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

22 comments

  1. Bu kadar karışık bir romanı okuyacak havamda değilim. Ayrıca beğenmediğiniz ve zor bir kitap için bile ayrıntılı inceleme yazısı yazmanı çok sevdim. Emeğine sağlık :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Beğenmediğim tarafları daha ağır basıyor kesinlikle. Ayrıntılı yazmanın nedeni ise kitabın reklamlarının çok çok iyi yapılması. İlk kitap da olduğu gibi :)

      Delete
  2. Benim için farklı bir tarz olmuştu Trendeki Kız.Filmini de izleyip beğenmiştim.Yeğenime önerdim,o da sizin gibi düşündü.Benimi için farklı tarz olduğu için sağlıklı bir değerlendirme yapamadım galiba :) Teşekkürler :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bende ilk kitabı beğenmiştim aslında. Seveni de çok sevemeyenide.Ancak ikinci kitap hayal kırıklığı oldu benim için. :)

      Delete
  3. Merhaba.
    Trende ki Kız romanını çok beğenerek okumuştum hatta filmini de çok beğendim. Bu ikinci kitap le ilgili sizin yazınıza benzer yorumlar okuyunca almadım.
    Çnkü bi konuda size kesinlikle katılıyorum çok iyi reklamları yapılıyor bazı yazarların ve sanki çoook iyi kitaplar gibi lanse ediliyor.
    Evet merak uyandırıcı bir yazım dili var yazarın ama bana peş peşe kitap çıkartan yazarlar biraz itici geliyor, ve genelde de romanları birbirine benziyor, çünkü çok yakın tarihte çıkartıyorlar kitaplarını..
    İyi geceler.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Trendeki Kız romanını bende sevmiştim. Karanlık Sular romanını okumayın diyemem tabiki. Bana hitap etmedi diye bilirim sadece. Ancak yapılan reklamlar konusunda netim. Abartıldığını düşünüyorum.

      Delete
  4. Valla emeğine sağlık..Kitap için beklentiyi karşılamıyor diyen o kadar çok insan var ki. Sanırım kitaptan onlarda emin olamadığı için reklamı abartmışlar.. Karanlık sular bizimle değılsın :))) Sevgiler.. emeğine sağlık..

    ReplyDelete
    Replies
    1. Senin gibi düşünüyorum. Reklamı bu şekilde abartmasalar bu derece tepki çekmezdi diye düşünüyorum. Beklentisi karşılaya mamaları asıl tepki çeken :) teşekkür ederim.:)

      Delete
  5. Ben bu kadar abartılan kitaplara hiç yaklaşmıyorum ki siz de ayrıntılı olarak anlatmışsınız sonu hüsran oluyor. Bu kitapların filmleri izlenebilir ama onda sorun olmuyor. Sevgiler:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Haklısın okuyan yorumları göz önüne alıp öyle okunmaya karar vermek gerek sanırım. :) bu kitabı alma gibi bir niyetin yoktu aslında. Bir arkadaşım hediye edince okumazsam olmazdı. :))

      Delete
  6. İlginç bir konusu varmış. Keşke yazar karakterlere biraz daha önem verseymiş. Yani çok karakter yazacağım diye kitabı olumsuz etkilemeseymiş geçenlerde bşr kitpa okudum ölüm oyunu diye onda da çok fazla karakter vardı bende aynı eleştiriyi yapmıştım. Trendeki kız listemin başlarında hala okunmayı bekliyor. Onu okuyup yazarın dilini beğenirsem neden bunu da okumayayım. Güzel aktarmışsın kitabı. Yorumuna sağlık :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkür ederim :) Trendeki Kız romanını okumanı isterim. Bende sevdim o kitabı. Kötü eleştirilerim olmadı en azından. İkinci kitabı okuduğumda fikrim çok değişti o ayrı tabi :))

      Delete
  7. hımm ilkini okudum ama bunu okumuycam öyleyseeee :)

    ReplyDelete
  8. Bir tek ben mi okumadım? :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Olabilir :) çok da birşey kaybetmeden sanırım :)

      Delete
  9. ilkinden istediğim verimi alamamıştım ben ama , bilmiyorum takasla falan elime geçerse neden olmasın

    ReplyDelete
    Replies
    1. İlki hakkında pek birşey diyemeyeceğim ama ikincisinden bende pek verim alamadım. :(

      Delete
  10. Okumaktan ziyade anlatımda bi hoş yani

    ReplyDelete
  11. Aynı duyguları hissettiğimizi görünce o kadar şaşırdım ki :) genelde kitap yorumu olunca benim gördüğüm her kitap beğeniliyor :D kış bahçesi mesela onun da ismi çok duyuldu ve fazlasıyla hak ediyor ama bu kitapta belki çeviri olduğu içindir yazarın dilini sevemedim.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bu kitabı eleştirenlerde hiç az değildi aslında :) ama haklısın beğenmedikleri kitapları yazma gereği duymuyorlar bazen ve okudukları tüm kitapları beğeniyorlarmış gibi geliyor. Bende yapıyorum tabi bunu bazen :) Ama bu kitap yazılmalıydı. :) Öyle bir reklam yaptılar ki :))

      Delete

Facebook

Subscribe