İran Edebiyatı ve Kör Baykuş
Sunday, February 12, 2017
Kör Baykuş, Sadık Hidayet'in 1936 yılında çıkartılan ve başyapıtı olarak kabul edilen kısa romanı. Çevirisi ilk olarak 1977'de Behçet Necatigil tarafından yapıldı. Modern İran edebiyatının en önemli eserlerinden biri kabul edilen Kör Baykuş, ayrıca bir çok ülkede ses getirdi. Yazarın 1936'da yayınlandığı romanı günümüzde İran da yasaklı kitaplar arasında yer almaya devam ediyor.
Roman ilk olarak Behçet Necatigil tarafından yazılan, Türkçede İran Edebiyatı ve Doğumunun 75.Yılında Sadık Hidayet başlıklı ön söz ile başlıyor. Sonunda ise yakın arkadaşı Bozorg Alevi tarafından yazılmış olan Sadık Hidayet'in Biyografyası yer alıyor. Bu bölümlerde yazarın hayatı ve eserleri hakkında ayrıntılı bilgi edinebiliyorsunuz.
SADIK HİDAYET KİM?
Sadık Hidayet, 1903'te Tahranda doğdu. Tanınan bir aileden geliyordu. Eğitimini tamamlamak için Belçika'ya sonra Fransa'ya geçti. İlk eserlerini de bu dönemde yazdı. Tahrana döndükten sonra Ailesinin kimliğini kullanarak devletin önemli isimlerinden biri olabilecekken, bir katip olarak çalışmayı tercih etti.
1951'de Başbakan olan eniştesi katledildi. Sadık Hidayet bu olay üzerine daha önce gerçekleştirdiği intihar girişimlerine bir yenisini ekledi. Paris'te hava gazlı bir apartmanda, gaz musluğunu açarak intihar etti.
KÖR BAYKUŞ KONUSU
Roman birbiri ile bağlantılı iki hikayeden oluşuyor. Birinci hikayede tek başına yaşayan, sürekli Afyon ve Şarap tüketen bir ressam konu ediliyor. Bir gün yaptığı resimlerinde yer verdiği kadın karşısına çıkıyor ve ikinci hikayeyi yazmaya karar veriyor.
İkinci bölümde ise karısı tarafından aldatılan hasta bir adamın hayat hikayesi anlatılıyor. Karısına olan aşkı, sevgisi ve hayalleri konu ediliyor. Diğer bir yandan ise karısının başka adamlarla kendisini aldatıyor olmasını kabullenemiyor ve içinde büyüyen kin ve nefret duygularına yer veriliyor. Bu duygular içinde her geçen günün daha da kötüye gittiği, sonunda ölümü bekleyen bir karakterin hikayesine dönüşüyor.
BENİM YORUMUM
Öncelikle Kör Baykuş, sanırım benim İran edebiyatından okuduğum ilk kitaplardan biri. Yazarın Modern İran edebiyatının kurucularından kabul ediliyor olması ve çevirisinin Behçer Necatigil tarafından yapılması okumamın en önemli sebeplerindendi. Çeviri beklediğim gibi kusursuz bir şekilde yapılmıştı. Akıcı ve anlaşılır. Ayrıca bu aralar sürekli karşıma çıkıyor ve kapak tasarımı da dikkatimi çekiyordu.
Akıcı ve anlaşılır bir anlatıma sahip olmasına rağmen rüyalar, kabuslar arasında giden bir hikaye söz konusu. Bu nedenle olsa gerek zor kitaplardan. Tekrar tekrar okusanız dahi eksik kalacak bir çok ayrıntı var gibi. Hikayede yer alan diğer karakterler aslında kendisinin bir yansıması hissini veriyor. Romanda birbiri ile bağlantılı olan iki hikayeden oluşmuş olsa da. Yer alan karakterler birbirine benzerlik gösteriyor.
Kör Baykuş, 95 sayfadan oluşan kısa bir roman. Üstelik Behçet Necatigil ve Bozorg Alevi bölümleri de çıkartıldığı taktirde çok daha kısa bir hikaye söz konusu. Acılar, bunalımlar, nefret, aşk, tutku, ölüm birleşince okuru çaresizliğin içine sürüklüyor ancak yine de ölmeden önce okunması kitaplardan biri kesinlikle. Sadık Hidayet'in hayat hikayesini de okuyunca neden böyle bir karamsarlık içinde olduğunu da anlamak çok zor değil.
Roman ilk olarak Behçet Necatigil tarafından yazılan, Türkçede İran Edebiyatı ve Doğumunun 75.Yılında Sadık Hidayet başlıklı ön söz ile başlıyor. Sonunda ise yakın arkadaşı Bozorg Alevi tarafından yazılmış olan Sadık Hidayet'in Biyografyası yer alıyor. Bu bölümlerde yazarın hayatı ve eserleri hakkında ayrıntılı bilgi edinebiliyorsunuz.
SADIK HİDAYET KİM?
Sadık Hidayet, 1903'te Tahranda doğdu. Tanınan bir aileden geliyordu. Eğitimini tamamlamak için Belçika'ya sonra Fransa'ya geçti. İlk eserlerini de bu dönemde yazdı. Tahrana döndükten sonra Ailesinin kimliğini kullanarak devletin önemli isimlerinden biri olabilecekken, bir katip olarak çalışmayı tercih etti.
1951'de Başbakan olan eniştesi katledildi. Sadık Hidayet bu olay üzerine daha önce gerçekleştirdiği intihar girişimlerine bir yenisini ekledi. Paris'te hava gazlı bir apartmanda, gaz musluğunu açarak intihar etti.
KÖR BAYKUŞ KONUSU
Roman birbiri ile bağlantılı iki hikayeden oluşuyor. Birinci hikayede tek başına yaşayan, sürekli Afyon ve Şarap tüketen bir ressam konu ediliyor. Bir gün yaptığı resimlerinde yer verdiği kadın karşısına çıkıyor ve ikinci hikayeyi yazmaya karar veriyor.
İkinci bölümde ise karısı tarafından aldatılan hasta bir adamın hayat hikayesi anlatılıyor. Karısına olan aşkı, sevgisi ve hayalleri konu ediliyor. Diğer bir yandan ise karısının başka adamlarla kendisini aldatıyor olmasını kabullenemiyor ve içinde büyüyen kin ve nefret duygularına yer veriliyor. Bu duygular içinde her geçen günün daha da kötüye gittiği, sonunda ölümü bekleyen bir karakterin hikayesine dönüşüyor.
BENİM YORUMUM
Öncelikle Kör Baykuş, sanırım benim İran edebiyatından okuduğum ilk kitaplardan biri. Yazarın Modern İran edebiyatının kurucularından kabul ediliyor olması ve çevirisinin Behçer Necatigil tarafından yapılması okumamın en önemli sebeplerindendi. Çeviri beklediğim gibi kusursuz bir şekilde yapılmıştı. Akıcı ve anlaşılır. Ayrıca bu aralar sürekli karşıma çıkıyor ve kapak tasarımı da dikkatimi çekiyordu.
Akıcı ve anlaşılır bir anlatıma sahip olmasına rağmen rüyalar, kabuslar arasında giden bir hikaye söz konusu. Bu nedenle olsa gerek zor kitaplardan. Tekrar tekrar okusanız dahi eksik kalacak bir çok ayrıntı var gibi. Hikayede yer alan diğer karakterler aslında kendisinin bir yansıması hissini veriyor. Romanda birbiri ile bağlantılı olan iki hikayeden oluşmuş olsa da. Yer alan karakterler birbirine benzerlik gösteriyor.
Kör Baykuş, 95 sayfadan oluşan kısa bir roman. Üstelik Behçet Necatigil ve Bozorg Alevi bölümleri de çıkartıldığı taktirde çok daha kısa bir hikaye söz konusu. Acılar, bunalımlar, nefret, aşk, tutku, ölüm birleşince okuru çaresizliğin içine sürüklüyor ancak yine de ölmeden önce okunması kitaplardan biri kesinlikle. Sadık Hidayet'in hayat hikayesini de okuyunca neden böyle bir karamsarlık içinde olduğunu da anlamak çok zor değil.
33 comments
Sanırım İran-Arap edebiyatında şarap ve kadın çok etkin. Bin bir gece masallarında da öyleydi.
ReplyDeleteEvet öyle sanırım. Gerçekten şarap, kadın ve Afyon çok ön plandaydı :)
DeleteYorumuna dayanarak kitabı beğendim. Okuyacağım : )
ReplyDeleteUmarım beğenirsin :) Merakla bekliyorum yorumunu :)
Deleteaslında bir türlü eli gitmiyor bu tür kitaplara sanki sıkılacakmışım korkusu var içimde. Kitapları yarım bırakmama takıntım da olduğundan ya başlarsam da sıkıcı olursa diye. ancak güzel anlatmışsınız. insan iştaha gelmiyor değil. teşekkürler :)
ReplyDeleteBu tarz kitaplardan hoşlanmıyorsanız bir şey diyemem tabiki :) Ancak şöyle bir gerçekte var ki. Bu kitaplar dünya da inanılmaz satış oranlarına ulaşmış ve bir çok dile çevrilmiş kitaplar :) İnsanlar bu kitapları sıkıcı buldukaları için okumuyordur diye düşünüyorum :)
DeleteKesinlikle. Benimki gereksiz bir önyargı ama önyargılar kırılmak içindir. :)
Deleteönyargını kırmak için bu iyi bir başlangıç olur mu bilmiyorum ama :) Bunun için çok iyi kitaplar var :) Bir ara bende senin gibi düşünüyordum. itiraf etmeliyim :):)
DeleteÖnerilerinize açığım bu konuda. Bşr ara dediğinize göre aştınız bunu darısı da başıma o zman. Dediğiniz gibi bu kadar okunuyorsa vardır bir bilinen :)
DeleteBalzac kitaplarına sardım bu aralar yavaş yavaş okuyorum. Sonra Gabriel Garcia Marquez tarzıyla beni etkiledi. İlk başta pek sevmemiştim ama sonradan tuhaf bir şekilde kendine çekiyor yazar. Son zamanlarda okuduğum Aylak Adam zor okunan ama güzel kitaplardan bana göre. Aklıma ilk gelenler. Başlangıç için hoşuna gitmeyen bir kitap önerip hevesini de kırmak istemiyorum ki :):)
DeleteMarquez okumayı düşünüyordum uzun zamandır sende önerdiğine göre neden olmasın ki. Dikkate alacağım çok teşekkür ederim. Heves kırmak değil tam tersi heveslendim
DeleteTamam o zaman sevindim :) Ben teşekkür ederim:) yorumların için.
DeleteKonusu çok ilgimi çekti ve hemen sipariş ettim .
ReplyDeleteŞuan okuduğum kitaplar kargodan gelince direkt onu okuyup yorum yapacağım.
O zaman yorumunu merakla bekliyorum :) Bakalım sende benim gibi sevecek misin :)
DeleteBu kitap İran edebiyatı (pek sık rastladığımız bir ülke değil ben şimdiye kadar bir tane okudum) olduğu için ilgimi çekmişti ama kaldı bir şekilde. Şimdi sizin yorumunuzu gördükten sonra da sanki sevmeyecekmişim gibi geldi:( bir bakıma iyi oldu benim için :) teşekkürler, sevgiler:)
ReplyDeleteElinizde varsa okuyun derim. :) Ama seveceğinizi düşünmüyorsanız özellikle almayın derim. :) İran edebiyatından benim de okuduğum ilk kitap bu oldu.
DeleteBu kitabı bloggerlarda sürekli görüyorum. Kapağında ve isminde baykuş olmasıyla zaten ilgimi çekmişti. Senin detaylı yorumunla daha da merak ettim. Okuma listeme ekledim.
ReplyDeleteBen de aynı sebeple okumaya karar verdim. :) Öyle çok gördüm ki bloglar da. Tabi kapağı da dikkatimi çekiyordu :)
DeleteYazarın bu kitabıyla ben de sıklıkla karşılaşıyorum, umarım bir gün okurum :))
ReplyDeleteUmarım okursun :) Özellikle bloglar da sık sık gördüğüm kitaplardan :)
DeleteÇok seviyorum kısa ve dolu romanları. Teşekkürler bilgilendirdiğin için çok ta güzel yorumlamışsın umarım okurum , okursam kulağını çınlatırım sevgiler canım <3
ReplyDelete:) Yorumunu merakla bekliyorum o zaman :) Kısa ama hemen bitmeyen romanlardan :) dolu dolu.:)
DeleteTanıtım için teşekkürler, daha önce İran edebiyatından okumamıştım Kör Baykuş ile başlayayım. Çok sevgiler,
ReplyDeleteRica ederim. :) Benim de senin gibi ilklerden oldu :)
Deletebenim de okuduklarımdan biri , dediğin gibi kısa ama çok çok dikkatli okunması lazım , İran edebiyatı özellikle şarap ve kadın ile yoğurulmuştur , hatta İslamiyetten önce hemen hepsinde kullanılır :D Bir edebiyatçının notları gibi oldu :D Keyifli okumalar olsun :D
ReplyDeleteŞarap, kadın inanılmaz bir vurgu var evet :) Çok dikkatli okunması lazım gerçekten bir daha okuyabilirim. Eksik kalmış olabilirim :)
Deleteİran edebiyatı daha önce hiç okumadım fakat sizin yazınızdan sonra merak ettim :)
ReplyDeleteSizi takibe aldım, bloguma da beklerim;
esrakurtuldu.blogspot.com.tr
İran edebiyatı daha önce hiç okumadım fakat sizin yazınızdan sonra merak ettim :)
ReplyDeleteSizi takibe aldım, bloguma beklerim;
esrakurtuldu.blogspot.com.tr
umarım beğenirsin :)
DeleteGeliyorum hemen :)
Alışveriş listemde duruyor epeydir. Ama ölmeden önce mutlaka okunmalı dediğin kısımda kararsızlığım son buldu ;)
ReplyDeleteEn kısa zamanda okuyacağım.
Teşekkürler...
Yorumun için ben teşekkür ederim :) Sen de benim gibi beğenecekmisin merak ediyorum :) Yorumunu okumak isterim :)
DeleteListeme aldım :) Bu arada mimledim seni :)
ReplyDeleteEn kısa zaman da hazırlamayı düşünüorum :) Teşekkürler mim için :)
Delete