Sırça Köşk - Sabahhattin Ali - Kitap Yorumu
Tuesday, November 10, 2015
YAZAR: Sabahattin Ali
YAYIN EVİ: Yapı Kredi Yayınları
SAYFA SAYISI: 141
Daha önce Sabahattin Ali nin Kürk Mantolu Madonna ve Kuyucaklı Yusuf kitaplarına blogum da yer vermiştim. Sabahattin Alinin öykülerini okuma fırsatı bulduğum ilk kitabı da Sırça köşk oldu. Belkide yazarın ölümüne sebep olan sırça köşk adını içerisindeki aynı isimdeki masaldan alıyor.Bu durum merakıma yenik düşüp bu kitabı almama sebep oldu.
Sırça köşk 13 hikayeden ve 4 masaldan oluşmakta. 1947 yılında yayınlanmış ve kısa bir süre sonra toplatılmış. Yani yasaklı bir kitap.
Sabahattin Alinin bir çok kitabında olduğu gibi Sırça Köşk toplumsal sorunlara, sosyal yaralara, ülke sorunlarına sırtını dönen aydınlara, çıkarcı doktorlara, haksız kazanç sağlayan tüccarlara, katil olmaya mecbur kalan gençlere, istemedikleri hayatı yaşamak zorunda kalan kadınlara, yolsuzluklara, korunmayan doğal güzelliklere, halkı yok sayan yöneticilere yer vermiş.
Sırça Köşkte en çok sevdiğim öykülerden ve masallardan bahsetmek istiyorum birazda.
Son olarak da en şahane, bana göre en güzel masala geldik Sırça Köşk bir çok odası olan bir köşk, halkın düşünmesine, konuşmasına, izin vermeden ellerindeki her şeyi alan yöneticiler..
Sırça köşk masalı su şekilde bitiyor.
'Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.'
Sabahattin Ali kendisini korumak, doğacak olan tehlikelere karşı akıllıca davranmak istemiş olacak ki eski zamanlarda yaşanmış masallar gibi anlatmış hikayelerini böylece üzerinde kurulmak istenen baskılardan bu şekilde kurtulmak istemiş ancak bu öyküyle yazar çok fazla zorluk çekmiş, hatta belki öldürülmesine sebep olmasını engelleyememiştir.
Umarım sizde bu kısa, güzel hikayeleri ve masalları beğenirsiniz..
YAYIN EVİ: Yapı Kredi Yayınları
SAYFA SAYISI: 141
Daha önce Sabahattin Ali nin Kürk Mantolu Madonna ve Kuyucaklı Yusuf kitaplarına blogum da yer vermiştim. Sabahattin Alinin öykülerini okuma fırsatı bulduğum ilk kitabı da Sırça köşk oldu. Belkide yazarın ölümüne sebep olan sırça köşk adını içerisindeki aynı isimdeki masaldan alıyor.Bu durum merakıma yenik düşüp bu kitabı almama sebep oldu.
Sırça köşk 13 hikayeden ve 4 masaldan oluşmakta. 1947 yılında yayınlanmış ve kısa bir süre sonra toplatılmış. Yani yasaklı bir kitap.
Sabahattin Alinin bir çok kitabında olduğu gibi Sırça Köşk toplumsal sorunlara, sosyal yaralara, ülke sorunlarına sırtını dönen aydınlara, çıkarcı doktorlara, haksız kazanç sağlayan tüccarlara, katil olmaya mecbur kalan gençlere, istemedikleri hayatı yaşamak zorunda kalan kadınlara, yolsuzluklara, korunmayan doğal güzelliklere, halkı yok sayan yöneticilere yer vermiş.
Sırça Köşkte en çok sevdiğim öykülerden ve masallardan bahsetmek istiyorum birazda.
Böbreğinde taş olan bir hastanın, önce dolandırılması, sonra da çıkarları doğrultusunda hareket eden bir doktor elinde mahvolan hayatını anlatıldığı bir hikaye Böbrek hikayesi. Aynı zamanda kitabın içinde yer alan Dekolaman'da bir doktor hikayesi ve yahudi olduğu için Haftalık Tıp Dergisin'deki yazısının altına imzasını bile atamayan bir doktorun hikayesi anlatılmış. Kitaptaki son doktor hikayesi ise Cankurtaran, hamile olan bir kadının kocası tarafından hastaneye kaldırılması ve kocasının masrafları karşılayamaması üzerine kadının doktor tarafından hastanede rehin tutulması, daha iyileşmemiş bedeniyle çalıştırılması konu edilmiş.
Sevdiğim öykülerden bir diğeri ise Kurtla Kuzu idi. Eleştiri dozu yüksek olan bir hikaye. Polis teşkilatındaki işkence olaylarını anlatıyor. O dönemde öykü içinde dahi olsa bu konuda korkmadan yazabilmek, yazarın kendi yaşadıklarını da bu şekilde aktarabilmesi zor olsa gerek.
Diğer bir hikayemiz ise Çilli kendinden yaşça büyük biri ile evlendirilmiş bir kızın mahvolan hayatını anlatıyor.
Sırça köşkün içinde anlatmadığım çok güzel 8 hikaye daha var umarım okursunuz ve beğenirsiniz.
Birazda masallardan bahsetmek istiyorum. Kitap da yer alan ilk masal Bir Aşk Masalı bir kadın hükümdar tarafından idare edilen bir memleketin ve bir dervişin masalı.
İkinci masal ise Devlerin Ölümü çok eski zamanlarda dünyada bir takım korkunç ve çok büyük devlerin yaşadığına dönemlerden bahsediyor. Devlerin dünyaya nasıl hükmettiklerinden ve nasıl yok olduklarından, sonrada dünyaya zekalarıyla hakim olan insanları konu alıyor.
Üçüncü masal ise Koyun Masalı benimde en sevdiğim masallardan birisi oldu. Bir koyun sürüsünün çobanlar tarafından kötü muameleye maruz kaldıkları için isyan etmeleri ancak sonrada köpeklerin musallat olmasından bahsediyor. Köpeklerden de kurtulmaya çalışsalar da bu sefer bu kadar kolay olmadığını görüyorlar.Sevdiğim öykülerden bir diğeri ise Kurtla Kuzu idi. Eleştiri dozu yüksek olan bir hikaye. Polis teşkilatındaki işkence olaylarını anlatıyor. O dönemde öykü içinde dahi olsa bu konuda korkmadan yazabilmek, yazarın kendi yaşadıklarını da bu şekilde aktarabilmesi zor olsa gerek.
Diğer bir hikayemiz ise Çilli kendinden yaşça büyük biri ile evlendirilmiş bir kızın mahvolan hayatını anlatıyor.
Sırça köşkün içinde anlatmadığım çok güzel 8 hikaye daha var umarım okursunuz ve beğenirsiniz.
Birazda masallardan bahsetmek istiyorum. Kitap da yer alan ilk masal Bir Aşk Masalı bir kadın hükümdar tarafından idare edilen bir memleketin ve bir dervişin masalı.
İkinci masal ise Devlerin Ölümü çok eski zamanlarda dünyada bir takım korkunç ve çok büyük devlerin yaşadığına dönemlerden bahsediyor. Devlerin dünyaya nasıl hükmettiklerinden ve nasıl yok olduklarından, sonrada dünyaya zekalarıyla hakim olan insanları konu alıyor.
Son olarak da en şahane, bana göre en güzel masala geldik Sırça Köşk bir çok odası olan bir köşk, halkın düşünmesine, konuşmasına, izin vermeden ellerindeki her şeyi alan yöneticiler..
Sırça köşk masalı su şekilde bitiyor.
'Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.'
Sabahattin Ali kendisini korumak, doğacak olan tehlikelere karşı akıllıca davranmak istemiş olacak ki eski zamanlarda yaşanmış masallar gibi anlatmış hikayelerini böylece üzerinde kurulmak istenen baskılardan bu şekilde kurtulmak istemiş ancak bu öyküyle yazar çok fazla zorluk çekmiş, hatta belki öldürülmesine sebep olmasını engelleyememiştir.
Umarım sizde bu kısa, güzel hikayeleri ve masalları beğenirsiniz..
35 comments
edebiyatımızın köşe taşı, yüz akı Sabahattin Ali'nin eserlerini okuyup yorumlayıp tanıtmanız saygıdeğer bir çaba.
ReplyDeletetekrar tekrar kutlarım sizi. nedendir bilmem, yazılarınızı okuduktan sonra kendimi bir yazar olarak daha iyi hissediyorum. sevgim saygımla.
Umarım Sabahattin Ali'nin kitaplarının hepsine burada yer verebilirim. Yorumunuz içinde teşekkür ederim.
Deleteblog kesif etkinliği sayesinde buldum sizi bende beklerim sevgiler... http://balbocuguveannesi.blogspot.com.tr/
ReplyDeleteTakipteyim. Teşekkürler.
DeleteMerhaba , kitapların aydınlattığı bu güzel bloğu takip etmekten mutluluk duyuyorum, sevgiyle ;)
ReplyDeleteBir kitap kurdu olarak tam bana göre bir blog. Blog kesif etkinliginden bulup takibe aldim. Sevgiler. Deryaninsporgunlugu.
ReplyDeleteBeyenmene sevindim. Takibe aldım. Teşekkürler :-)
Deletemerhaba blogunu çok beğendim
ReplyDeleteblog keşif etkinliğinden geliyorum bende beklerim
rengarenkbirgun.blogspot.com.tr
Teşekkür ederim. Blogunu takibe aldım :-)
Deleteben de 2-3 kitabını okudum ama bunu ilk senden duydum. bi de ne güzel anlatıyon sen zaten :)
ReplyDeleteTeşekkür ederim. Umarım beğenirsin :-)
DeleteSırça Köşk! :)
ReplyDeleteheey bugün görcen kendini blogumdaaaa. hazırlıyodum yazıyııııı yazarken sen de geldiin ne şans. görüşürüz yineeee :)
ReplyDeleteBlogumda bir hareketlenme başladı sanırım. :-) Teşekkür ederim. Bana da blogunda yer verdiğin ve sözlerin için.
Deletemerhaba sade ve derinde gördüm bloğunuzu takibe aldım banada bekliyorummm
ReplyDeletehttp://misevimm.blogspot.com.tr/
Takipteyim. Teşekkür ederim :-)
Deletegördüüüün dı maaaa :)
ReplyDeletebende kitap bloguma beklerim . sevgiler...
ReplyDeletehttp://kelepirkitapci.blogspot.com/
Blogunu zaten takipteyim. Çok ta beğeniyorum. Teşekkürler..
Deleteheeey baksanaa, kafamda bi tuhaflık yılın en iyi romanı seçilmiş yaaaa :)
ReplyDeleteBence mükemmel bir kitap. okumanı tavsiye ederim. çok farklı bir konusu var. ancak Orhan Pamuk gibi bir yazarın elinden çıkabilir. Başka hiç kimse böyle bir konuyu böylesine güzel yazamaz.
DeleteAslında Edabıyatımızın yapı taşı denebilecek yapıtları kalsıklerı ve moda olan kıtapları okumayı sevmem sırf bırılerıne yorum yapabılmek ıcın okunmus gıbı gelir bana... Modası gecer oyle okurum :) ama bu kıtabı cok merak ettim :) Listeme alacagım yazı ıcın teşekkürler :)
ReplyDeleteDeep 'e de ayrıca burdan teşekkürler :) sayesınde geldım : )
Balinkokusu.blogspot.com.tr
Sanırım haklısın Sabahattin Ali bu günlerde çok moda. Ancak ben kitaplarının bu durumu hak ettiğini düşünüyorum. Ben kitaplarını sevdiğim için okuyorum ve yazıyorum.:-) umarım sende beğenirsin. Yorumun için teşekkürler.
DeleteMerhaba :) Sabahattin Ali çok sevdiğim bir yazardır romanlarını okumama rağmen hikayelerini okuma şansım hiç olmamıştı ve bu konuda fazlaca meraklıydım, bu yazıyı okumak iyi geldi :)
ReplyDeleteBen de romanlarını çok daha fazla seviyorum. Hikayeleri de çok güzel ancak romanları tercihim. Umarım sende beğenirsin :-)
Deletesebahattin ali en sevdiğim yazarlardan biri. hepimizin bildiği bir sürü şarkı aslında onun eseri. leylim ley gibi, benim meskenim dağlardır gibi..
ReplyDeleteblogunuzu çok beğendim ve takibe aldım
ilginizi çekerse bloguma sizide beklerim
sevgiler
http://suichenn.blogspot.com.tr/
Beğenmene sevindim :-) aynı şekilde takipteyim.
Deletesebahattin ali en sevdiğim yazarlardan biri. hepimizin bildiği bir sürü şarkı aslında onun eseri. leylim ley gibi, benim meskenim dağlardır gibi..
ReplyDeleteblogunuzu çok beğendim ve takibe aldım
ilginizi çekerse bloguma sizide beklerim
sevgiler
http://suichenn.blogspot.com.tr/
Sebahattin Ali efsanedir...Bayılırım..
ReplyDeleteay biliyo musuuun, kürk mantolu madonna "dünya klasikleri" arasına girdiiii. penguin yayınlarından çıkacaaak :)
ReplyDeleteKesinlikle hak ediyor. Bütün eserleri mükemmel.
Deletekitaptaki masalları okurken zaman geçmesine rağmen hiçbir şeyin değişmediğini görmek yazarın ileri görüşlülüğünün kanıtı her halde.. :)
ReplyDeleteKitaplarında bir çok zaman bende bu hisse kapılıyorum. Çok özel biri bana göre :)
DeleteSabahattin Ali'nin en çok beğenilen eserlerinden biri olan Sırça Köşk'ü uzun zaman önce okumuştum. Sizlerde yapmış olduğunuz kitap yorumunuz ile tekrar hafızamı tazelediniz. Teşekkürler.
ReplyDelete:) Benimde en sevdiklerimden biri Sırça Köşk. Özellikle kitaba ismini veren öyküsü :))
Delete