Küçük Prens -Antoine De Saint-Exupéry - Kitap Yorumu
Wednesday, November 04, 2015
Yazar 6 yaşındayken küçükken okuduğu balta girmemiş ormanlar hakkında yazılmış bir kitaptan etkilenerek fil yutmuş bir boa yılanı çizer. Gösterdiği tüm yetişkinler bunun bir şapka resmi olduğunu düşünürler.Yetişkinler daha iyi anlayabilsinler diye içten görünüşünü çizer bu seferde. Yetişkinler artık vazgeçmesini bunun yerine coğrafya, tarih,dil bilgisiyle ilgilenmesini söylerler. Resim çizme merakı bu şekilde sona erer.
Ancak biraz zekiye benzeyen birisine rastladığı zaman yanından ayırmadığı resmini çıkarıp hemen gösterir. Aldığı yanıt ise hiç değişmemiştir.
Hal böyle olunca pilot olmaya karar vermiş dünyanın bir çok yerine gitme fırsatı bulmuştur.Ancak bu sebeplerden dolayı yapayalnız yaşamıştır. Uçağıyla kaza yapıp Büyük Sahra Çölüne düşünce Küçük Prensle tanışmış ve yalnızlığı da son bulmuştur.
Küçük Prensin 'Lütfen Bana bir koyun çizin' diyen sesiyle uyanmıştır o sabah pilot. Çocukken çizdiği bir resim yetişkinler tarafından beğenilmeyince bir daha resim çizmemiştir aslında. Yine de Küçük Prensin isteğini yerine getirmeye çalışmış. Ancak isteğini yerine getiremeyince sadece çocukların ve çocuk kalpli insanların anlayabileceği bir çözüm bulmuştur. Dostlukları da bu şekilde başlamıştır. Küçük Prensin ara ara anlattıklarından hayat hikayesini de öğrenmiş oluyoruz.
Küçük Prens, her bireyin bir gezegen olduğunu gösteriyor. Diğer gezegenleri keşfetme cesaretini gösteriyor. Ancak önce kendi gezegeninden bahsediyor Küçük Prens.
Bir ev büyüklüğündeki gezegeninde gülünden, baobaplardan ve yanardağlarından bahsediyor. Baobapların tohum halindeyken gülden ayırt edilemeyeceğini filizlendiği zaman temizlenmezse başa çıkılamaz hale geleceğini söylüyor.
Bir tek gülün bütün güllerden ayırabilmeyi, dikenlerine rağmen gülü sevebilmeyi anlatıyor.
Küçük Prens' in gezegeninden ayrılıp altı gezegene gittiği bölümlerde ise yetişkin yaşam biçimine eleştiriler bulunmakta. Bu gezegenlerdeki altı kişinin de değişik uğraşları var ancak hepsinin en büyük özellikleri yalnızlık.
Bu altı kişi içinde her şeyi kendinin yönlendirdiğini sanan bir kral, herkes'in kendine hayran olduğunu düşünen ve sadece övgülere açık bir adam, utandığını unutmak için içen ve içtiği için utanan bir ayyaş, yıldızları satın almak için hiç ara vermeden çalışan ancak yıldızlara sahip olmak hiç bir işine yaramayan bir iş adamı, fener yakma yönetmeliği yazıldığı günün koşullarına göre işlediği ve dönüş hızı giderek artan gezegenin gece gündüz zaman farkı azaldığı için dakikada bir feneri açıp kapatan bir fenerci ve son olarak da keşiflerin ayağına gelmesini bekleyen coğrafyacı.
Küçük Prensin en son uğradığı gezegen dünya. Dünyada geçirdiği zamanda, gezegenine duyduğu özlem doruk noktasına ulaşıyor. Kitabın genelinde Mutluluk, Sevgi ve Dostluk gibi kavramlara vurgu yapılıyor.
Bundan sonraki bölümlerde gezegeninde bıraktığı gülünün dünyada bir benzeri daha olmadığını düşünen Küçük Prens güller açan bir bahçenin önünden geçerken buluyor kendisini, bunun üzerine gülünün essiz olmadığını düşünmeye başlasa da çok geçmeden hatasının farkına varıyor.
Tamda bu sırada tanışır Tilkiyle. Evcilleştirmek kavramı kullanılmıştır bu bölümde ancak dost olmak kastedilmektedir.
Kitap yetişkin ağzından anlatıldığı için her yaşa hitap ediyor.Her ne kadar çocuklara hitap ediyor gibi gözükse de her okunduğunda yeni bir şeyler öğretiyor. Zaten çocuklar kadar yetişkinler tarafından da ilgi görüyor.
Kitabın en önemli özelliklerinden birisi de resimler ile metinler arasında sağlanmış bütünlük birbirlerini tamamlıyorlar. Sıklıkla resimlerinden bahsediyor ve çizebildiklerinin ve çizemediklerinin yorumlarına kitapta yer veriyor yazar.
Simdi gelelim yazarın Saint-exupéry yaşam öyküsüne 1900 yılında Fransa'nın Lyon kentinde doğmuş.4 yaşında babasını kaybetmiştir. Mimarlık eğitimi almış ancak askerlik görevini yaptıktan sonra pilot olmaya karar vermiş ve eğitimini almış. Bir süre ara verdikten sonra 1926 yılında tekrar uçmaya başlamış.Posta servisi yapan uçağın pilotu olarak görev yapmış. O yıllarda ilk öykü ve romanları da yayınlanır.1935 yılında uçağı Sahra Çölüne düşmüş. Yardımcı pilotuyla birlikte kazadan 4 gün sonra kurtarılmış. Küçük Prensin başında anlatılan uçak kazasının da bu kaza olduğu düşünülüyor.1940 yılında ABD'de masal yazmaya karar verir ve 1943 yılında 'Küçük Prens' ortaya çıkar. Kitapta yer alan çizimlerde kendi çizimleridir. Küçük Prens Fransızca ve İngilizce olarak yayınlanır.
1944 yılında bir görev sırasında Alman birliklerinden kaçarken Akdeniz'de kaybolur.2000 yılında , bölgede gerçekleştirilen dalışlarda uçağının enkazı bulunur.
Küçük Prens bir çok dile ve lehçeye çevrilmiş. Bir çok ülkede okullarda okutulmuş ve Türkiye de de bir dönem ilk öğretim için hazırlanan 100 Temel Eser listesine alınmış ancak 'Dediği dedik bir Türk lider karşı çıkanları ölüm cezasıyla tehdit ederek halkının Avrupalılar gibi giyinmesini şart koştu' ifadesi Atatürk'ü bir diktatör olarak gösterdiği için listeden çıkartıldı.
Dünyada En çok satan listelerinde 3. sırada yer alıyor ve Kitabın yanı sıra bir çok nesnenin üzerinde Küçük Prens karakteri yer alıyor.
Küçük Prens radyoya,televizyona, tiyatroya, sinemaya, çizgi romana vs. uyarlanmış.
Fransa , Avro para birimine geçmeden önce 50 Franklık banknotlarda Saint-Exupéry ve Küçük Prens'e yer vermiş uzun bir süre.
Rusya'da B-612 gezegeni üzerine oturan Küçük Prens heykeli dikilmiş.
Güney Kore'de içerisinde müzeside bulunan Küçük Prens temalı bir köy kurulmuş.
Japonya da Küçük Prens müzesi yer alıyor.
Yazarın doğup büyüdüğü Leyon 'da bulunan bir havaalanına da yazarın ismi verilmiş.
Keşvedilen bir gök cismine 2578 Saint-Exupéry adı verildi.
Gök cisimlerini izlemek için kurulan bir vakıf da B-612 ismini almış.
Yazımın tamamını kaç kişi okur bilmiyorum ama sanırım fazla uzun oldu. Kendimi tutamadım ve bütün araştırmama yer verdim burada.Umarım beğenirsiniz :-) Blogumdaki diğer kitap yorumlarına da buradan ulaşabilirsiniz :)
Ancak biraz zekiye benzeyen birisine rastladığı zaman yanından ayırmadığı resmini çıkarıp hemen gösterir. Aldığı yanıt ise hiç değişmemiştir.
Hal böyle olunca pilot olmaya karar vermiş dünyanın bir çok yerine gitme fırsatı bulmuştur.Ancak bu sebeplerden dolayı yapayalnız yaşamıştır. Uçağıyla kaza yapıp Büyük Sahra Çölüne düşünce Küçük Prensle tanışmış ve yalnızlığı da son bulmuştur.
Küçük Prensin 'Lütfen Bana bir koyun çizin' diyen sesiyle uyanmıştır o sabah pilot. Çocukken çizdiği bir resim yetişkinler tarafından beğenilmeyince bir daha resim çizmemiştir aslında. Yine de Küçük Prensin isteğini yerine getirmeye çalışmış. Ancak isteğini yerine getiremeyince sadece çocukların ve çocuk kalpli insanların anlayabileceği bir çözüm bulmuştur. Dostlukları da bu şekilde başlamıştır. Küçük Prensin ara ara anlattıklarından hayat hikayesini de öğrenmiş oluyoruz.
Küçük Prens, her bireyin bir gezegen olduğunu gösteriyor. Diğer gezegenleri keşfetme cesaretini gösteriyor. Ancak önce kendi gezegeninden bahsediyor Küçük Prens.
Bir ev büyüklüğündeki gezegeninde gülünden, baobaplardan ve yanardağlarından bahsediyor. Baobapların tohum halindeyken gülden ayırt edilemeyeceğini filizlendiği zaman temizlenmezse başa çıkılamaz hale geleceğini söylüyor.
Bir tek gülün bütün güllerden ayırabilmeyi, dikenlerine rağmen gülü sevebilmeyi anlatıyor.
Küçük Prens' in gezegeninden ayrılıp altı gezegene gittiği bölümlerde ise yetişkin yaşam biçimine eleştiriler bulunmakta. Bu gezegenlerdeki altı kişinin de değişik uğraşları var ancak hepsinin en büyük özellikleri yalnızlık.
Bu altı kişi içinde her şeyi kendinin yönlendirdiğini sanan bir kral, herkes'in kendine hayran olduğunu düşünen ve sadece övgülere açık bir adam, utandığını unutmak için içen ve içtiği için utanan bir ayyaş, yıldızları satın almak için hiç ara vermeden çalışan ancak yıldızlara sahip olmak hiç bir işine yaramayan bir iş adamı, fener yakma yönetmeliği yazıldığı günün koşullarına göre işlediği ve dönüş hızı giderek artan gezegenin gece gündüz zaman farkı azaldığı için dakikada bir feneri açıp kapatan bir fenerci ve son olarak da keşiflerin ayağına gelmesini bekleyen coğrafyacı.
Küçük Prensin en son uğradığı gezegen dünya. Dünyada geçirdiği zamanda, gezegenine duyduğu özlem doruk noktasına ulaşıyor. Kitabın genelinde Mutluluk, Sevgi ve Dostluk gibi kavramlara vurgu yapılıyor.
Bundan sonraki bölümlerde gezegeninde bıraktığı gülünün dünyada bir benzeri daha olmadığını düşünen Küçük Prens güller açan bir bahçenin önünden geçerken buluyor kendisini, bunun üzerine gülünün essiz olmadığını düşünmeye başlasa da çok geçmeden hatasının farkına varıyor.
Tamda bu sırada tanışır Tilkiyle. Evcilleştirmek kavramı kullanılmıştır bu bölümde ancak dost olmak kastedilmektedir.
Kitap yetişkin ağzından anlatıldığı için her yaşa hitap ediyor.Her ne kadar çocuklara hitap ediyor gibi gözükse de her okunduğunda yeni bir şeyler öğretiyor. Zaten çocuklar kadar yetişkinler tarafından da ilgi görüyor.
Kitabın en önemli özelliklerinden birisi de resimler ile metinler arasında sağlanmış bütünlük birbirlerini tamamlıyorlar. Sıklıkla resimlerinden bahsediyor ve çizebildiklerinin ve çizemediklerinin yorumlarına kitapta yer veriyor yazar.
Simdi gelelim yazarın Saint-exupéry yaşam öyküsüne 1900 yılında Fransa'nın Lyon kentinde doğmuş.4 yaşında babasını kaybetmiştir. Mimarlık eğitimi almış ancak askerlik görevini yaptıktan sonra pilot olmaya karar vermiş ve eğitimini almış. Bir süre ara verdikten sonra 1926 yılında tekrar uçmaya başlamış.Posta servisi yapan uçağın pilotu olarak görev yapmış. O yıllarda ilk öykü ve romanları da yayınlanır.1935 yılında uçağı Sahra Çölüne düşmüş. Yardımcı pilotuyla birlikte kazadan 4 gün sonra kurtarılmış. Küçük Prensin başında anlatılan uçak kazasının da bu kaza olduğu düşünülüyor.1940 yılında ABD'de masal yazmaya karar verir ve 1943 yılında 'Küçük Prens' ortaya çıkar. Kitapta yer alan çizimlerde kendi çizimleridir. Küçük Prens Fransızca ve İngilizce olarak yayınlanır.
1944 yılında bir görev sırasında Alman birliklerinden kaçarken Akdeniz'de kaybolur.2000 yılında , bölgede gerçekleştirilen dalışlarda uçağının enkazı bulunur.
Küçük Prens bir çok dile ve lehçeye çevrilmiş. Bir çok ülkede okullarda okutulmuş ve Türkiye de de bir dönem ilk öğretim için hazırlanan 100 Temel Eser listesine alınmış ancak 'Dediği dedik bir Türk lider karşı çıkanları ölüm cezasıyla tehdit ederek halkının Avrupalılar gibi giyinmesini şart koştu' ifadesi Atatürk'ü bir diktatör olarak gösterdiği için listeden çıkartıldı.
Dünyada En çok satan listelerinde 3. sırada yer alıyor ve Kitabın yanı sıra bir çok nesnenin üzerinde Küçük Prens karakteri yer alıyor.
Küçük Prens radyoya,televizyona, tiyatroya, sinemaya, çizgi romana vs. uyarlanmış.
Fransa , Avro para birimine geçmeden önce 50 Franklık banknotlarda Saint-Exupéry ve Küçük Prens'e yer vermiş uzun bir süre.
Rusya'da B-612 gezegeni üzerine oturan Küçük Prens heykeli dikilmiş.
Güney Kore'de içerisinde müzeside bulunan Küçük Prens temalı bir köy kurulmuş.
Japonya da Küçük Prens müzesi yer alıyor.
Yazarın doğup büyüdüğü Leyon 'da bulunan bir havaalanına da yazarın ismi verilmiş.
Keşvedilen bir gök cismine 2578 Saint-Exupéry adı verildi.
Gök cisimlerini izlemek için kurulan bir vakıf da B-612 ismini almış.
Yazımın tamamını kaç kişi okur bilmiyorum ama sanırım fazla uzun oldu. Kendimi tutamadım ve bütün araştırmama yer verdim burada.Umarım beğenirsiniz :-) Blogumdaki diğer kitap yorumlarına da buradan ulaşabilirsiniz :)
28 comments
Çok güzel bir yazı olmuş, çok sevmiştim ben de.
ReplyDeleteBu arada takipteyim, ben de takibe beklerim :)
Takipteyim canım. Yorumun için teşekkür ederim :-)
DeleteYazınızı çok beğendim. yanı sıra bir insan sanatçı hakkında gösterdiğiniz çabadan ötürü kutlarım sizi.
ReplyDeletebu denli güzel çalışmalarla karşılaşınca ki çok az böylesi çabalar, insanın yazma arzusu çoğalıyor ve göklerle çöllere uçası geliyor. ne güzel işler yapıyorsunuz; sürekliliğini dilerim. saygımla.
Teşekkür ederim.Saint-exupéry hayatını yazmak istedim çünkü farklı ve hızlı bir hayatı vardı. Benimde üzerince çok fazla düşünerek ve zorlanarak yazdığım bir yazı oldu. Güzel yorumunuz beni çok mutlu etti.
DeleteTebrikler yazın çok güzel olmuş. Emeğine sağlık. Bende bloğuma beklerim. Takipteyim.sevgiler
ReplyDeleteTeşekkür ederim. Bloguna hemen geliyorum :-)
Deletebu yazını satır satır okudum valla. hiç böyle ayrıntılı okumamıştım. kitabı da yazarı da en sondaki ek bilgileri de çok açık anlatmışsın. hiç bi karmaşa yok. çok düzgün yazıyon sen. baksana, kitap dergilerine yazı göndersene. bak bi tanesini söleyim sana. "ayraç" dergisi. bak yaz bak bi onlara istersen. :)
ReplyDeleteSözlerin için teşekkür ederim. Ancak bu konuda öğrenmem gereken çok daha fazla şey var. blogumda istediğim başarıya ulaşırsam yani bu konuda kendime güvenirsem ilerleyen zamanda deneyebilirim :-)
DeleteMerhaba ağzınıza sağlık iyiki de yazmışsınız.Sizi deepsstone sayesinde keşfettim ve artık takipteyim. Kitap ve yemek benim hayatım ve iyi ki sizi de bulmuş oldum. Bu kitabı 10 yaşındaki kızıma yeni okuttum ve bana özetlemeye çalıştı, dediğiniz gibi her yaşta farklı anlam katan ve heryaşta insanın okuyacağı dünyaca ünlğ bir kitap. Yazılarınız ve kitap tanıtımlarınız harika çnsan okumuş kadar bilgi sahibi olabiliyor. Yolunuza devam sevgiler...
ReplyDeleteBlogumu ve yazılarımı beğendiğinizi sevindim. Bu kitabında insanlar için özel bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Bende sizi ziyaret edicem. Teşekkürler.
DeleteHarika bir yazı olmuş.Ben de yeni bitirdim,sıcağı sıcağına yorum yaptım.Çok etkileyici bir eser.Yarın paylaşımın ben de:)
ReplyDeleteÇok teşekkür ederim. Beğenmene sevindim.:-) Kesinlikle çok etkileyici.
Deleteahhhh küçük prens... tekrar tekrar okunacak harika bir eser. şimdi bi de ingilizcesini aldım, bi de ondan okuyayım diyorum tabi gönül ister orjinal dilinden okuyayım ama malesef mümkün değil:)
ReplyDeleteyaa ayakkabılar ne güzelmiş öyle, bayıldım:)
Küçük Prensi özellikle morelim bozuk olduğunda okumayı çok seviyorum. Bütün havamı değiştiriyor:) Kesinlikle tekrar tekrar okunmalı.
Deletekaleminize sağlık gerçekten çok güzel bir yazı...
ReplyDeleteTeşekkür ederim:) Beğenmenize sevindim.
DeleteSon kısımdaki bilgiler çok güzeldi, özellikle Küçük Prens heykeli ^^ Kim bilir ne tatlı duruyordur orada :) Yazarın hayat öyküsü, özellikle o uçak kazası filan da çok garip.. Kupa çok şirinmiş bu arada ^^
ReplyDeleteYazarın hayat hikayesi ve küçük prens bana göre tam bir efsane :)
DeleteEn sevdigim kitaplardan.
ReplyDeleteBenim içinde öyle :) yorumun için teşekkürler.
DeleteO yazıdan bir diğerine geçerken burada bir şeyler yazayım dedim, kaleminize sağlık bu kitabı tekrar okumam gerek onu anladım :)
ReplyDeleteBu kitap benim defalarca hiç sıkılmadan okuduğum kitaplardan birisi :) Umarım sizde zevk alarak okursunuz tekrar. Yorumunuz için teşekkür ederim :)
DeleteMerhabalar. Blog keşif etkinliğinden geliyorum.Sizi takibe aldım.Blogumada beklerim.İyi bloglamalar :) http://dogamucizelerii.blogspot.com.tr/
ReplyDeleteYorumunuz için teşekkür ederim. En kısa zaman da ziyaret edicem :)
Deletevayy müthiş yazmışsın ama ya, bu kadar detaylı yazabilmek çok büyük bir şey :DKüçük prens harika :D
ReplyDeleteTeşekkür ederim :) Her ayrıntısını hatırladığım ve her seferinde heyecanla okuduğum bir kitap Küçük Prens :)
Deleteİlk kez Ada'nın okulundan istediklerinde okumuştum kitabı. Haklı ama çocuk. Biz yetişkinler resmi hep şapka olarak görüyoruz. Büyüdükçe hayelleri de toprağa gömüyoruz sanırım.
ReplyDeleteKüçük Prens bu nedenle her yaştan insanın okuması gereken bir kitap sanırım :) Hangi yaşta okursak okuyalım farklı anlamlar çıkartabiliyoruz :)
Delete