Kopmayan Bağlar
Friday, April 06, 2018Kopmayan Bağlar, Mert ve Filiz karakterinin anlatıldığı tam bir aşk romanı. Mert ve Filiz aynı üniversitede okuyan iki genç ve her gün yaptıkları tren yolculukları sırasında tanışıyorlar. Kısa sürede birbirleriyle çok şey paylaşıyorlar ve arkadaşlıkları aşka dönüşüyorum. Mert daha muhafazakar bir ailede büyüyor, konu din olduğunda çok fazla sorgulamadan, ailesinden gelen alışkanlıkları sürdürüyor. Filiz ise sürekli sorguluyor, düşüncelerini çekinmeden ortaya koyabiliyor. Mert ve Filiz farklı düşüncelere sahip olsa da birbirlerini yargılamadan, söylemek istedikleri şeyleri tüm açıklıklarıyla ortaya koyma cesaretini gösteriyorlar. Öncelikle din üzerinden gidiyor hikaye, sonra farklı toplumsal sorunlara değiniliyor. Birbirleriyle olan diyalogların çoğu bu tren yolculuklarında geçiyor.
Kitap Mert'in tarafından ele alınıyor. Tüm hikaye onun dilinden, onun düşünceleriyle aktarılıyor. Bu nedenle Mert'in aşkı, duyguları ve Filiz'in yanında olma çabası daha fazla ön plana çıkıyor. Hisleri doruk noktasına çıkmış bir karakteri okuyorsunuz. Filiz'in düşüncelerine ise birbirleriyle olan diyaloglarda yer veriliyor. Yazarın anlatımı ise gayet akıcıydı. Özellikle diyalogları çok başarılı buldum. Hikayenin ise biraz zayıf kaldığını düşünüyorum yanında. Daha farklı bir akış bekledim açıkçası ama olmadı.
Yazar Mustafa Ay ve Penhar Yayınevi hakkında hiç bir bilgim olmadan başladım bu kitaba. Sanırım yeni bir yayın evi. Birçok yayınevi kitap kapaklarında hazır görseller kullanıyor. Böylece hikayeden çok farklı kitap kapakları çıkıyor ortaya ve hiç kaliteli durmuyor. Bu kitap kapağını, iç ve dış tasarımını çok sevdim ben. Kapak tasarımının hikayeyi yansıttığını düşünüyorum.
''Açık denizlerin soğuğunda kaybolmuş bir gemi gibi onca yıl hissizce gezindiğimi, şimdi ise bir elin uzanmış beni kalbimden bir anda yakaladığını, bana hayat verdiğini hissediyordum.''
''Dünyada anlaşılmadan bir başına yaratılmış yine hiç anlaşılmadan bir başına ölüp gidecek bir varlık gibi ölünceye kadar yaşamanın ağırlığını ilk kez tüm varlığıyla hissediyordum, çünkü Filiz beni bu ağırlığı duymaktan kurtarmıştı. Belki o ağırlık hep oradaydı, yerli yerindeydi ve orada kalacaktı, ama eskisi gibi ağır gelmiyordu bana artık.''
Yeni bir kitapta görüşmek üzere..
4 comments
yazar erkek olduğu için daha dört başı mamur anlatabilmek için erkek karakterin ağzından anlatmıştır belki hikayeyi ama dikkat çekici bir kitapmış yani benim ilgimi çekti :) Galata Kulen de güzelmiş ki :)
ReplyDeleteTeşekkür ederim aldığım güzel bir hediye :)) Güzel bir kitap sonu da bir o kadar şaşırtıcı :))
DeleteBen de geçen gördüm bu kitabı...
ReplyDeleteGeçen beş kitap aldım aynı anda, çok okuyorum şu sıralar, iyice. :)
:)) Çok okuyorsan ne güzel :)) bende tam tersi :))
Delete