Çok gezen mi daha iyi bilir, yoksa çok okuyan mı? İlber Ortaylı Seyahatnamesi

Friday, January 12, 2018

Kitaplarının set halinde indirimde olduğunu görünce almazsam olmazdı. Okumaya en çok istediğim kitabı İlber Ortaylı Seyahatnamesi'nden başladım. Kitabı yarıladığımda Dan Brown Başlangıç kitabı geçti elime ve merakıma yenik düşerek ona devam ettim. İlber Ortaylı Seyahatnamesi biraz daha beklemek zorunda kaldı böylece. Tekrar okumaya başladığımda ise nasıl bittiğini anlamadım.

İlber Ortaylı'nın tarihçi kimliğine bakarak ağır bir dille yazılmış, zor bir kitap olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak böyle bir önyargıyla bakmamanız gerektiğini söylemeliyim. Her kesimden okuyucunun anlayabileceğini akıcılıkta, sıkılmadan okuyabileceğiniz, kısa ve öz bilgiler barındırıyor. Yıllar içerisinde gezdiği yerleri ve bu geziler sırasında aldığı notları okuyucularıyla paylaşıyor. Bu nedenle isminden de anlaşılacağı gibi bir seyahatname niteliği taşıyor.

İlber Ortaylı bizim geçmişimizle de bir şekilde bağlantısı olan ülke ve şehirleri birkaç sayfada, kısaca anlatıyor. Ayrıntıya girmeden, düşüncelerini de okuyucularıyla paylaşıyor. Bu ülkelerin kültürlerine ve tarihlerine yer veriyor. Özellikle saraylar,çarşılar, kaleler, kilise ve camiler gibi tarihi yapılar ön planda tutuluyor. Sonrasında dili, siyasi yapısı, insanları, geçmişte ve günümüzde bizimle olan ilişkilerine değiniyor. Kitabın sonunda ise Louvre, Brıtısh Museum ve Çarların Sarayı Ermitaj Müzelerine kısa kısa değindiği bir bölümde yer alıyor.

Kitapta yer alan ülkeler ise sırasıyla Suriye, Ürdün, İsrail, İran, Azerbaycan, Rusya, Kırım, Özbekistan, Tuna, Bosna, Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Macaristan, Romanya, Eski Avusturya, Yunanistan, İtalya, Malta, İspanya, Portekiz, Litvanya, Estonya, İsveç, Hindistan, Japonya, ve Singapur. 

Okurken önünüze bir harita açmanız ve araştırarak okumanızı tavsiye edebilirim. Osmanlı'nın dünya üzerinde bıraktığı izleri böylece çok daha kolay görebilirsiniz. Diğer türlü kitabın hakkını vererek okumak biraz zor olabilir.

''Monarşi niye benimsenir veya monarşiden niçin nefret edilir? Uzun uzun düşünülüp tartışılacak bir konu; gerçek şu ki monarşiler cumhuriyetin karşısında yer alır.''

''Demir-çelik, sanayi, mühendislik dallarında patlama yapan Türkiye'nin diplomalılarının tarih, coğrafya ve edebiyat dalında yavanlığı, maddi zenginliklerimizin geleceği için de bir tehlikedir. Zira kimliğini inşa edemeyen aydının toplumunu da nerelere götürebileceği belli değildir.''

''Tarihi bilelim, ama geçmişin kinini tutmaktan çok, geleceği daha iyi kurabilmek için.''

Son olarak iç ve dış tasarımına söyleyecek söz yok. Her şeyiyle özenle hazırlanmış bir tasarıma sahip. Ancak ayraç  niyetine kartpostal hediyeli olması çok daha güzel bir ayrıntı. Kitapta anlatılan ülkelerden birine ait bir kartpostalla geliyor. Benim şansıma ise İspanya çıktı.

 ''Çok gezen mi daha iyi bilir, yoksa çok okuyan mı?''Peki ya bir yandan okurken diğer yandan da gezme imkanı bulanlar?''

Bunlarda İlginizi Çekebilir

25 comments

  1. Ayraç fikri çok yaratıcı gerçekten. İlber Ortaylı'yı çok severim. Tarih kitaplarını ve tarihteki önemli kişileri anlattığı kitaplarını okumuştum. Seyahatnamesini de okumak isterim.

    ReplyDelete
  2. ayyy baksana bunu okumuştum, sonra bak, dün akşam, kitap seçmeleri yapıyodum, yakında blogda yazcam işte, orda vardı bu kitap, içeriğini de aynen düşündüğüm gibi yazmışsın :) ne güzel tesadüf oldu :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Düşüncelerini merakla bekliyorum o zaman deep :)) benzer düşüncelerde olduğumuza sevindim :) bir an önce yazmalısın bence :)

      Delete
  3. Bu kitabı ben de okudum ama farklı bir yayınevinden dolayısıyla ayraç filan yoktu:) şaka bir yana kitap güzel, elinize sağlık:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkür ederim. :) Bu baskı gerçekten güzeldi. Diğer yayınevinin nasıldı hiç bir fikrim yok açıkçası :))

      Delete
  4. İLBER ORTAYLI SEYAHATNAMESİ
    Bir Tarihçinin Gezi Notları
    Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi kitaplarıyla tarihi bize sevdirenlerden sevgili hocamız İlber Ortaylı tarih, araştırma, okuma, hocalık gibi özellikleri yanında iyi ve bilinçli bir seyyah aynı zamanda. Tarih, kültür, dil, coğrafya gibi disiplinlerin gözünden baktığı için onun gezi yazıları da kendine özgü. Gittiği ülkeleri tarihi ve insanıyla anlatıyor.
    Bir anlamda insanın tarih sürecindeki hayat serüvenini bize yansıtmış oluyor. Çünkü, ülkeler, kültürler, halkların kaderleri, yaşamları birbirlerine de bağlı, aslında dünya üzerindeki insanları bir büyük aile gibi de görebiliriz. Her ülke ve halk diğer ülke ve halklara bir şekilde bağlı.
    İlber Hocamız gezilerini de bir mantık içerisine oturtuyor öncelikle. Türkiye’yi anlamak için öncelikle Türkiye’nin çevresindeki ülkeleri, ülkemizin geçmişteki yaşantılarını, Osmanlı dönemini anlamak da gerekir diyerek gezilerine çevre ülkelerden başlıyor. Bugünü anlamak için tarihsel süreci anlamak gerekir diyor.
    Öncelikle, bu kitapta genel olarak dünyanın kuzey yarımküresindeki gezi notlarını bizimle paylaşıyor sevgili hocamız. Genel olarak uygarlığın kuzey yarımkürede yayılmış olması ve kuzeyin daha eski olması nedeniyle. Tarih sahnesinde güney yarımküre daha geç çağlarda ortaya çıkıyor çünkü.
    Türkiye’nin güneyinden başlıyor anlatmaya. Suriye, Şam, Ürdün, İsrail, Hayfa’yı geziyoruz önce, Suriye-Lübnan-Filistin’i anlamadan yakın tarihi anlayamayacağımızı söyleyen hocamız devam ediyor, İran, Tahran, Tebriz, İsfahan, sonra kuzeye geçiyor, Azerbaycan, Bakü, Rusya, Moskova, Leningrad, Ulyanovsk, Kırım, Özbekistan, Tuna Nehri devam ediyor.
    Gezi notlarında o ülkelerin de kısa tarihlerini ve bizimle ilişkilerini anlatırken bir yandan da o ülkelere ve şehirlere daha önceki ziyaretlerini de belirtiyor ve gelişmeleri de öğreniyoruz.
    Tuna Nehrinden Bosna’ya, oradan Makedonya, Arnavutluk, Tiran, Sırbistan, Belgrad, Karadağ, Kosova, Macaristan, Romanya, Avusturya, Yunanistan, Ege Adaları’nı geziyoruz hocamızla birlikte. Bu ülkelerin ve önemli şehirlerinin tarihlerini de öğrenirken aslında ülkemizin tarihini de öğrenmiş oluyoruz. Çünkü, Balkanlarla hep yakın olduk tarihte.
    İtalya, Venedik, Roma, Malta, İspanya, Barselona, Portekiz, Litvanya, Estonya ve İsveç’le Avrupa turunu bitiriyor ve Uzak Doğu’ya geçiyor, Hindistan, Japonya ve Singapur.
    Fotoğraflarla süslü kitabın sonunda bir de minik müzeler rehberi var. Akıcı bir dili olan kitabı okumak kolay ve keyifli. Hocamız, Seyahatnamesine devam edecek.
    Tarihe ilgi duyarak gezenler için, ilerde gezmek isteyenler için iyi bir rehber. Ülkeleri anlamak için, ülkeleri tanımak için iyi bir rehber.
    Ülkemizin tarihini anlamak ve tarihsel açıdan gezmek içinse Boğaziçi’nin hocası John Freely’nin At Üstünde Fırtına: Anadolu Selçukluları mükemmel bir tarih ve gezi rehberi.
    Keyifli okumalar.
    Not:3/4

    ReplyDelete
  5. bir süre önce okuyup yazmıştım blogda yaa işte :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Nasıl kaçırmışım :) Kusura bakma artık bende yeni yazacaksın sandım bir an :))

      Delete
    2. yok sorun değil, üç yıl önce yazmışım. şimdi en iyi kitaplar listesi yapcam ona koycam işte :)

      Delete
    3. Hatırlamamam normalmiş o zaman :)) En iyi kitaplar listesini merakla bekliyorum o zaman :) Başka kimler var acabaa :))

      Delete
  6. İlber Ortaylı'nın çoğu kitabının dili hafiftir , herkes anlasın diye yazıyorum diye açıklıyor , dili ağır olanlar daha teknik konuları kapsıyormuş , evet kendisinin bir miktar hayranıyım :D Bu arada seyahatname 'nin 2.si de var ben 2.'yi henüz okuyamamışsam da

    ReplyDelete
    Replies
    1. Herkes kolaylıkla anlayabilir. Keyifle okur. Bende elimdeki diğer kitaplarına geçeceğim :) Ama ikincisi hakkında çok bir bilgim yok. Biraz araştırdım ama o kadar çok kitabı var ki hangisi hangisi karıştı biraz :))

      Delete
  7. Tamamını okumamış olsam da oldukça ilginç bir kitaptı gerçekten, kartpostal kısmını hatırlamıyorum açıkçası ama süpermiş:) keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Belki sendeki de farklı bir yayınevindendir :) Zaten önemli olan anlattıkları :) İlber Ortaylı dinlemeyi sevenler kitaplarını da kesin sever zaten :)) Sevgiler.

      Delete
  8. kapak tasarımı cidden efsane, kartpostal fikrine ise bayıldımm :) nedense sıkıcı gelir diye okuyamıyorum bir türlü tarih adı var ya sonuçta önyargı işte :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Biraz önyargı olabilir :) Belki de haklısındır bilemiyorum. Ben tarih sevdiğim için her şekilde gidiyor bende :))

      Delete
  9. Günümüzün Evliya Çelebisi desene. Önüme harita filan açarak okumak biraz zor geldi bana ama değer sanki. Çok kararsız kaldım :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Coğrafya bilgi ne güveniyorsan haritaya falan gerek yok :) ben akılda kalıcı olsun diye öyle yaptım. :) işe yaradı gerçe :) kolay okunuyor ama zorlanmazsın :)

      Delete
  10. Bu kitabını ben de çok okumak istiyorum ama önceliğimi son çıkan kitabına vereceğim sanırım :))

    ReplyDelete
    Replies
    1. bende merak ediyorum son kitabını:) Bu ay çıktı sanırım son kitabı:)

      Delete

Facebook

Subscribe