Şeker Portakalı

Sunday, October 02, 2016


''Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü.''

Portekizli yazar Jose Mauro De Vasconcelos tarafından kaleme alınan bir kitap olan Şeker Portakalı, yazarın kendi hayatından esinlenerek 1968 yılında yazdığı ve bu gün dahi çok satanlar listelerinden inmeyen bir roman.
Benim de uzun zamandır okumak istediğim bir romandı. Çocukluğumda okumuş olsam da bu gün kitaba dair hatırladığım hiç bir şey olmadığı için tekrar bu fırsatı bulmuşken okumalıydım. Artık benim için bir alışkanlık halini alan ve ayda bir kere gidip poşet dolusu kitapla geri döndüğüm kütüphaneden aldım Şeker Portakalı adlı romanı da. Bu 182 sayfadan oluşan kitabı bir oturuşta bitirdiğimi de söylemeliyim. Sıkılmadan ve yorulmadan bir iki saat içerisinde bitirdim. Anlatımı ve akıcılığıyla beni etkilediğini söylemeliyim. Bir çok kişi gibi benim de unutulmaz kitaplarım arasında yerini aldı. Zeze gerçekten unutulacak gibi değil.

''Çok yükseleceksin, yumurcak. Adının Jose olması boşunda değil. Sen bir güneş olacaksın ve yıldızlar çevrende parlayacak.''

Şeker Portakalı bilindiği gibi aslında bir çocuk kitabı. Uzun süre çocukların okuması gereken kitaplar arasında yer almış olsa da bugünlerde çocukların okumaması gerektiğini söyleyen büyük bir kesim olduğunu söylemeliyim. Şeker Portakalı hakkında çok fazla eleştiri yapılıyor ve özellikle çocukları kötü yönde etkileyeceği söyleniliyor. Gerekçe olarak da romanın ana karakteri olan Zeze'nin ailesi tarafından sık sık dayak yemesi, çok fazla küfürlü konuşmaların geçmesi ve nefretin normalleştirilmesi gibi sebepler gösteriliyor. Diğer büyük bir kesim ise çocukların ihtiyaç duyduğu ilgi, şefkat ve sevgi'nin gösterilmesi gerektiğinin vurgulandığı savunuluyor.

Bu konuda benim düşüncem ise çocukların okumaması gerektiği konusunda bazı sebepleri haklı buluyorum ve en azından çocukların belli bir yaşa kadar okumaması gerektiğini düşünüyorum. Anne ve babaların ise okumasını daha çok istiyorum. Eminim ki çocuklarından çok daha fazla ders çıkartacaklardır bu kitaptan. Benim açımdan çocukların dünyasını anlamak daha da kolaylaştı bu romandan sonra.

Roman 5 yaşındaki kahramanımız Zeze tarafından anlatılıyor. 5 yaşındaki bir çocuğun kelimeleriyle ve bakış açısıyla, en içten duygularıyla bize kendisini anlatıyor Zeze. Küçük bir çocuğun dilinden anlatıldığı için olsa gerek roman günlük konuşma diliyle yani basit bir dille anlatılıyor.

''Nen var Zeze?''
''Hiç. Şarkı söylüyorum.''
''Şarkı mı söylüyorsun?''
''Evet''
''Öyleyse ben sağır olmalıyım.''
İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim. ''

Yoksul ve kalabalık bir ailenin çocuğudur. Yaramazlıklarıyla ailesine ve çevresindeki herkese sorun çıkartmaktadır. Çevresindeki kişiler tarafından ''şeytanın oğlu'' denilebilecek kadar kötü bir çocuğa dönüştürülmüştür. Üstelik bu sözlere kendisi dahi inandırılmıştır.

Bu derece yaramaz olmasına rağmen okumayı tek başına, kimseden yardım almadan sökecek kadar da akıllıdır. Bu zekası sayesinde okula, yaşıtlarından çok daha erken başlamıştır. Tüm yaramazlıklarına rağmen okulda çok daha uslu ve duyarlı bir çocuk olmaktadır. Okulda bu derece uslu olmasının sebebi ise öğretmenine duyduğu sevgi ve hayal kırıklığına uğratmama çabasıdır.
Babasının işsiz kalması ve bunun üzerine annesinin tek başına çalışmak zorunda kalması üzerine Zeze ve ailesi daha küçük bir eve taşınmak zorunda kalırlar. Bu küçük evde Zeze kendisini dinleyen ve anlayan bir arkadaş edinir. Minguinho adını verdiği küçük şeker portakalı ağacıdır. Kitapta ismini bu küçük şeker portakalı ağacından alıyor. 

Fakirlik ve şiddet dolu günler böylesine zor geçip giderken zengin bir adam olan Portekizli Manuel Valaderes ile karşılaşır. Öldürmek istediği bu adamla böylesine dost olabileceğini tahmin edememiş olsa da aralarında kurdukları bağ örnek olacak niteliktedir. Kısa süre içerisinde babası gibi görmeye başladığı Portekizli ile aralarındaki bu bağ her geçen gün güçlenmiş ve kimsenin bilmediği bir sır olarak kalmaya devam etmiştir.

Annesi, babası ve kardeşleri tarafından öldüresiye dövülen bir çocuk olduğunu ve kimsenin onu anlamadığı düşünüldüğünde, portekizli bu adamla kısa süre içerisinde neden arkadaş olduğunu ve babası olarak nasıl kabul ettiğini çok iyi anlıyorsunuz aslında. 

Şeker portakalı benim gibi birçok kişiyi derinden etkiyen bir kitap olacağına inanıyorum. Benim gibi sizi de bazı sayfalarda güldürecek, bazı sayfalarda ise gözlerinizden yaşlar inmesine neden olacak, bazen ise üzerinde uzun uzun düşündürecek bir roman. Bu romanı birçok kişi okumuştur. Okuyanlar benim gibi mi düşünüyor acaba yorumlarınızı bekliyorum. Okumayanlara ise öneriyorum.

''Onu düşünmekten kendimi alamıyorum, şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyorum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gerektiği şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.''

Bunlarda İlginizi Çekebilir

24 comments

  1. Bu kitabı okumakta geç kaldım galiba😊 tavsiye için teşekkürler

    ReplyDelete
  2. Bir çocuğun kalbine girip ordan dünyaya bakmak ve hatta birlikte yürümek sevginin en güzel işlendiği kitaplardan birisi

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bende seninle aynı fikirdeyim Cafe Tigris. Bu derece beyeneceğim bir kitap olmasını bende beklemiyordum :)

      Delete
  3. Çok uzun zaman önce okumuştum...

    Bu arada yeni teman hayırlı olsun...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkür ederim :) Valla sonunda birisi fark etti :) Nasıl olmuş o zaman yorumunu bekliyorum :)

      Delete
    2. Bloggerin seçtiği temaya saygı göstermek gerekir, sen bunu sevdiysen okuyunca alışacaktır. Yine de fikrimi söyleyeyim, önceki temanın eksikleri çoktu ama daha samimi geliyordu. Bu tema biraz daha maddi gelir amacıyla kurulmuş web sitesi izlenimi veriyor. Renkler daha baskın.

      Sonuç olarak senin samimiyetini bilen için sorun olmaz. Moralini bozduysam özür dilerim ama gerçek fikrimi bil istedim.

      Delete
    3. Teşekkür ederim :) haklısın sanırım. Belkide çok daha fazla görülen bir tema olduğu için bu şekilde hissettiriyor.

      Delete
  4. Kitabı yeniden okumak istiyorum. ^^ Hatta devam serisi olarak iki kitabı daha var onları da alacağım. Bu yılın başlarında filmini de izlemiştim ve Zeze karakterinin o psikolojisi içime işledi. Sende çok güzel yorumlamışsın, eline sağlık. :) Bu arada yeni teman hayırlı olsun, güle güle kullan. :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkür ederim :) Bende devamı olan iki kitabı en kısa zaman da okumak istiyorum. Filminide izlemedim izlemeliyim sanırım :)

      Delete
  5. Okuma listemde olan bir kitap.Merak ettim.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Gerçekten okunması gereken kitaplardan. :) Umarım sizde beğenirsiniz :)

      Delete
  6. Çok sevdiğimiz bir kitap çok güzel yorumlamışsın eline sağlık.

    ReplyDelete
  7. Bu kitap benim de yıllar önce okuduğum bir kitap. Gerçekten okurken hızlı akıyor. Ders çıkarılacak çok fazla noktası var. Yeniden okunulması konusundaki düşüncelerimle birlikte sevgili öğretim elemanımızın da bu dönem okunacak listesine almasıyla kararımı kesinleştiriyorum. Tabi ki bu yazıyı okuyunca aradaki kesitlerin etkisini de unutmamak lazım .Teşekkürler,saygılar...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Yorumun için ben teşekkür ederim. Açıkçası küçük yaştaki çocukları kötü yönde etkileyebilir mi bu konuda emin değilim. Bu konuda eleştirilerin birazını haklı bulurken bazılarını gereksiz buluyorum. Ama anlatmak istediğiyle ve diliyle beni etkileyen bir kitap olduğunu söylemeliyim :)

      Delete
  8. Uzun süredir elimde fakat bir türlü okuma fırsatı bulamadım :/

    ReplyDelete
    Replies
    1. :) Benim için okunmaya değer bir kitaptı. Umarım sizde okuduğunuz da beğenirsiniz :)

      Delete
  9. Harika bir başyapıt,tek kelime ile kusursuz bir kitap.Paylaşımına sağlık.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkür ederim :) Gerçekten kusursuz bir kitap

      Delete
  10. Küçük prens ve Şeker portakalı bunlar okunası kitaplar. :) Yazın harika teşekkürler...

    Bu arada takipteyim artık. Bana da beklerim :)

    http://makyajbox.blogspot.com.tr/
    ve
    http://berilcimcime.blogspot.com.tr

    ReplyDelete
    Replies
    1. İkisi de çok özel kitaplar gerçekten :) Yorumun için teşekkür ederim. Geliyorum :)

      Delete
  11. kütüphaneme yeni girdi sıradaki kitabım bu olacak. tesekkurler...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Okuduktan sonraki yorumunuzu da merak ediyorum o zaman. :) Yorum için ben teşekkür ederim :)

      Delete

Facebook

Subscribe