Yalancı Tanıklar Kahvesi
Monday, July 25, 2016
Uzun zaman önce romanlar konusunda tarzımı belirledim. Okuduğum her kitapta bunu daha da iyi anlıyorum.
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaş blogum aracılığıyla bir meil atmış. İsim vermemekle birlikte bu konudaki fikirlerinizi de öğrenmek istiyorum açıkçası. Sizde mi böyle düşünüyorsunuz merak ediyorum. Yada benim gibi.
İlk olarak kitabın modası olur mu? İnsanlar en çok satılan, o hafta veya o ay içerisinde çıkmış kitapları okumak zorunda mı? Yada çok fazla bilinmeyen, hatırlanmayan romanlar kalitesiz anlamına gelmekte mi?
Aslına bu soruların hepsini ben çok iyi biliyorum da sizinle de paylaşmak istedim.
Mesajında o arkadaş şöyle demişti.
Blogunuzu severek takip ediyorum. Kitap yorumlarınızın bir çoğunu da severek okuyorum. Ancak çok güncel kitaplar paylaştığınızı da düşünmüyorum. İyi bir kitap blogu olmak için insanları bu konuda gündemden haberdar etmeniz ve en çok satan kitaplar hakkında bilgilendirmeniz gerekmiyor mu? Bu şekilde devam eden bir mesajdı arkadaşlar.
Açıkçası her zaman için farklı düşüncelere açık biri olarak tanımlarım kendimi ama şu anda çok da emin değilim.
İşte böyle. Bu konuda ne düşündüğünüzü öğrenmek istiyorum açıkçası. Aslında bu mesajın üzerine çok şey yazmak istiyorum ama kendimi tutuyorum.
Yalancı Tanıklar Kahvesi beni konusundan çok anlatımıyla etkiledi. Okuduğum her sayfasında karakterlerle birlikteymişim hissini uyandırdı bende. Vedat Türkali olabildiğince yalın bir şekilde anlatmış kitabı. Olaylar arası geçişler ise çok iyi ve sürükleyiciydi.
Olaylar Türkiye'nin 70'li yıllarında geçiyor. Kitap üniversiteli kafası oldukça karışık bir genç tarafından anlatılıyor. Roman kahramanı Muhsin adında sol görüşlü bir genç. Ailesi ise zengin ve saygın bir aile. Ancak babasıyla tam tersi görüşlere sahipler.
İlk olarak kitap yakın tarih konusunda oldukça bilgilendirici. Bütün hikaye genç bir üniversite öğrencisi tarafından anlatılsa da Türkiye'nin en çalkantılı dönemi, geniş bir şekilde ele alınmış.
Özellikle kitapta öyle diyaloglar var ki. Merak edilen bir çok sorunun cevabını veriyor aslında.
Muhsin ve babası arasındaki görüş ayrılıklarının bu kadar belirgin olması, ve kitapta bunun büyük bir yer kaplaması, yazara iki tarafı da rahat bir şekilde anlatma olanağı vermiş aslında. Bir de arada kalan bir anne var tabi ki. Bir şekilde oğluna gizli saklı para gönderen kocası ile oğlu arasında kalmış bir anne.
Birde roman kahramanı Muhsin'in bir aşk hikayesi var. Birbirini seven iki aşık. Bir tarafta görüşleri, diğer taraftan aşkı.
Yalancı Tanıklar Kahvesi kitapta bu ismin kitaba niye verildiği de anlatılıyor. Biraz anlamlı, biraz komik.
Bu kitap hakkında çok daha fazla şey yazmak istiyor. Ve daha ayrıntılı bir yayın hazırlamaya başladım bile.
13 comments
Bence her kitabın kişisel bir zamanı vardır. Sen diyelim bu kitabı şu an okuduğunda derin anlamlar çıkarabilirken eğer benim için zamanı gelmemişse basit bir roman gibi kalabilir. Ayrıca her ne kadar kitap blogu tanımı genel bir kavram gibi gözükse de her blogun bir yazarı ve yazarın kendi düşüncesi, arzuları ve zevkleri vardır. Ayrıca popüler ve güncel kitapların haricinde, kıyıda köşede kalmış kitapları bulup,okuyup bizlere tanıtabilen bloglar bence kitap blogları arasında en değerlileri. Şu da unutulmamalıdır ki zamanında değeri anlaşılmayan kitaplar ve yazarlar günümüzde oldukça popülerlik kazanmıştır. Bence bu kendine kitap kurdu deyip kendinin kitap okumayı sevdiğini söyleyen fakat bir kesim kitapları değersiz görenlerin kendilerini ve düşüncelerini sorgulamaları gerekir. Biraz uzun bir yorum oldu sanırım 😊 Bu arada kitabın konusu ilgimi çekti. Ben tam olarak bu sağcı solcu olaylarını ve kişilerin bu konulardaki düşüncelerini pek kavrayamıyorum. Sanırım bu kitap o yönden güzel bir kaynak olabilir. Listeme yazdım bile. Ayrıntılı yayınını da bekliyorum ayrıca. ^^ Uzun bir yorum oldu, sıktıysam kusura bakma lütfen. Gece gece çenem düştü 😂
ReplyDeleteYorumun için çok teşekkür ederim. Bence güzel bir yorum olmuş :) Söylediklerinin hepsine katılıyor. Ve söylediğin gibi her kitabın bir zamanı var. Ben bu gün okurum başkası yıllar sonra. :) teşekkür ederim..
DeleteThis comment has been removed by the author.
ReplyDeleteVedat Türkali'nin dilini çok beğeniyorum, bu kitabı da listeme ekledim.Çok sevgiler
ReplyDeleteYorumun için teşekkür ederim. :) Okunması gereken kitaplar arasında :)
Deletetürkali okudum ama bunu okumadım. o mesaj yanlışmış. belki kitap dünyasını iyi tanımayan biriymiş o. :) bi deee, nerdesin sen yaaa, biraz sessizsiin :)
ReplyDeleteBuralardayım artık bir yere gitmeyeceğim. Çok boşladım blogumu :)
DeleteUzun süredir türk bir yazar okumuyorum hoş bir kitaba benziyor buda bir seçenek benim için. Ellerinize sağlık :)
ReplyDeleteUmarım beğenirsin :)
DeleteBen daha önce hiç vedat türkali okumadım güven mi yalancı tanıklar kahvesimi karar versem iyi olcak
ReplyDeleteBen bir tek yalancı tanıklar kahvesini okudum ama. Çok beğendim. :) birinden başlayın derim.
DeleteSize mail atan arkadaşı çok iyi anladım. Arkadaşın serzenişi aslında bir eksiklik ama bu eksikliği kitap satış sitelerinin gidermesi gerekir. Çogunun okur yorumları kısmı boş.
ReplyDeleteBloggerler ise kendi deneyimlerini paylaşıyor dolayısıyla ne okumuşsanız onu paylaşacaksınız.
Kitabı da çok beğendiğinize göre listeye almalı :)
Evet haklısınız. Ancak ben ilk çıkan kitabı alıp okumalıyım gibi düşünen biri değilim açıkçası. Bir şekilde karşıma çıkan kitapları çıkış tarihlerine bakmadan okuyorum. :)
DeleteUmarım beğenirsiniz kitabı :)