Hayalperest - Burak Parmaksız - Kitap Yorumu
Tuesday, January 05, 2016
SAYFA SAYISI: 224
YAYIN EVİ: Fenomen Kitaplar
Adından fazlasıyla söz ettiren benimde bir çok yerde gördüğüm için okumaya başladığım bir kitap Hayalperest.
Kitabın belli bir konusu yok. Yazarın kendi dünyasından bahsettiği. Biraz günlük tadında, bir iki sayfalık yazılardan oluşuyor, yalın, içten, fazlasıyla samimi, sizi sıkmayan bir anlatımı var. O an aklına gelen her şeyi olduğu gibi yazdığını söyleyebiliriz. Zaten aynı paragrafın içinde konudan konuya atlamasından da böyle olduğunu anlayabilirsiniz. Kitap hakkında yapılan bir çok yorum var aslında ama hepsinde ortak tek bir nokta var diye biliriz oda yazarın sizinle karşılıklı çay, kahve içip muhabbet ediyormuş tarzındaki anlatımı.
Burak Parmaksız yazılarıyla fazlasıyla düşündürüyor, aynı zaman da söyledikleriyle sizi güldürüyor diyebilirim. Dünyaya bir çoğumuzun bakamadığı bir yerden bakıyor. Yazıların da düşüncelerinin hızına yetişmek biraz zor olabiliyor. Yaşadığı dünyayı yazılarının bir çoğun da sorguluyor ve kendisinin hayatı bir çok insandan bambaşka bir kafada yaşadığına inandığına da neredeyse her yazısın da yer veriyor. Zaten onu okuduğunuz zaman bunu daha da iyi anlıyorsunuz.
Kitabın kapak tasarımını da ben çok beğendim. Merak uyandıran bir tarafı var. İsmi de aynı şekilde böyle bir kafayla yazılmış bir kitaba daha iyi bir isim bulunamazdı sanırım.
Burak parmaksız'ın ilk kitabını da çok merak ediyorum ve okuyup blogum da yer verebilirim umarım.
Bence biz dünyanın sonuna doğduk.Düzen oturmuş ve hiç birimiz bir parçası olamıyoruz hayatın. Yazılanlar yazılmış, çizilenler çizilmiş. Yapacak iş bırakmamışlar bize. Çok sıkıcı. Kimse birbirini anlama çabasında değil o yüzden. Aynı dili konuşsak bile saatlerce konuşup anlaşamıyoruz. Bizim için başarı bu, fazlası hep sıradan şeyler. Herkes taklit ediyor birilerini, orijinal olmanın imkanı yok. Konuyu adamlar asırlar önce çözmüşler. Düşünmemek en iyisi, Hadi Eyvallah.
İnsan isterse canını ömrü boyunca yakabilir. Ama ne kadar isterse istesin sonsuza kadar mutlu olamaz.
Etrafında insanlar olduğu sürece hiçbir şeyin yolunda gitmesini bekleme.
Bazıları pişman olacağı şeyleri yapmayı çok seviyor. Evet, gerçekten seviyorlar. Başka türlü açıklanamaz. Bazen şuursuzca hareket etmek insanlara haz verebiliyor. Bir tür sinir boşalması sonucu ortaya çıkan enkaz da denebilir. Ben sinirimi de kendi içimde yaşamayı tercih edenlerdenim. Zaten kimse görmek istemez öteki Burak'ı. Ben bile nefret ettim. Şu anlık eski bir sandıkta kilitli tutuyorum onu. Sevmediğim yanlarımı saklı tutmak iyidir. Bazen kendin olmak sana ve çevrene iyi gelmeyebilir.
Bir önceki kitap yorumum olan Bir Gün Beni Ağlayacaksın kitap yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.
15 comments
Dünyanın sonuna mı doğduk ki cidden yaa yapcak bişey kalmamış bize. Değişik bi kitaba benziyor kapak tasarımını da çok sevdim :)
ReplyDeleteKapak tasarımı da ismi de dikkat çekici kesinlikle :)
DeleteBu aralar kısa kitap ihtiyacım için uygun gözüküyor. Alıntılar ise hakikattili buldum :) :)
ReplyDeleteBiraz daha uzun olsa sıkabilir ancak tam bitmesi gereken yerde bitmiş :) bir deneyin derim:)
DeleteBurak Parmaksız hiç okumadım ama alıntıları sevdim :))
ReplyDeleteBir dene derim :) Umarım beğenirsin.
Deletesevdim senin sölediklerini. okuyabilirim :)
ReplyDeleteUmarım beğenirsin:)
DeleteGerçekten alıntılara da bakılınca tam da bana göre bir kitap sağol bilgi için.
ReplyDeleteGerçekten alıntılara da bakılınca tam da bana göre bir kitap sağol bilgi için.
ReplyDeleteUmarım beğenirsin:) Okuduktan sonraki düşüncelerini de duymak isterim.
Deletehiç okumadım yazarı ama aklımda , kesin bakılacak bir ara ,teşekkürler :D
ReplyDeleteUmarım beğenirsin :) Yorumun için teşekkür ederim :)
Deletebu kitabı bir kaç gün önce incelemiştim kitapyurdunda. bu yorumları okumak çok iyi oldu şimdi.
ReplyDeleteBenim beğenerek okuduğum bir kitap olmuştu. Umarım sen de beğenirsin o zaman. Yorumun için teşekkür ederim :)
Delete