Yarım Kalan - Ertürk Akşun - Kitap Yorumu

Wednesday, December 23, 2015

Yarım kalan hikayelerin birbirinden ilginç aşkların bir o kadar da hayatın içinden olayların anlatıldığı tam bir Ertürk Akşun kitabı.
Herkesin yaşamında olan, yarım kalan aşkların, yarım kalan hayatların, yaşanamamış mutlulukların, özlemlerin, itirafların, duyguların, hayallerin, terk edilişlerin, aldatılmaların, ömür boyunca sürdürülen aşkların Ertürk Akşun'un şiirsel ve akıcı yorumuyla birleşmiş hikayeleri.

Tüm 'Yarım Kalanlara' Yarası kabul bağlamayanlara... ithaf edilmiş bir kitap. Sayfasını kaldırdığınız ilk anda bu yazı çıkarken karşınıza Ölmeye değecek bir hayatınızın olması dileğiyle... diyerek bitiriyor kitabını Ertürk Akşun.
Kitabı kaleme almasının sebebini ise söyle anlatıyor Ertürk Akşun '' Herkesin eminim ki yarım kalan bir aşkı, yarım kalan bir hikayesi vardır. İşte bu kitapta senin, benim, onun yarım kalan hikayeleri ve aşları anlatıldı. Her hikaye bir şairimize ithaf edildi. Unutulmaması için o büyük şairler, hep hatırlansınlar diye. Nasıl ki yarım kalan hikayelerimiz asla unutulmazlar ya öyle işte.


Hikayelerinin her birinde bir şairi hatırlatıyor. Hikayelerine başlamadan önce bu şairlerin dizelerine yer veriyor. Sırasıyla Ece Ayhan, İsmet Özel, Cemal Süreya, Nazım Hikmet, Louis Aragon, Can Yücel, Vladimir Mayakovski, ve Arkadaş Z. Özger'e ait dizelerle bu yazarlarımızı bir kere daha hatırlatmış. Hikayelerinin sonunda yer alan şiir ler ise Ertürk Akşun'a ait.

Ertürk Akşun'un okuduğum üç kitabında da dikkatimi çeken şeylerden biri ise Kitap kapaklarının çok iyi seçilmiş olmasıydı. Özellikle Agafya nın sıcacık, yumuşacık bir dokusu vardı, aynı şekilde 18Saat romanın kapağını da çok kaliteli bulmuştum. Yarım Kalan da ise size huzur veren renkler, dikkat çekmeyi başarıyor bence.Ayrıca puntoların da çeşitliliğiyle daha rahat ve sıkılmadan okuyabiliyorsunuz hikayeleri.
Ertürk Akşun kitaplarının her birinde olduğu gibi bu kitabında da bir çok altı çizilesi cümleler var ve sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Hayatta iki doğru vardır kuşkusuz. Bir doğduğunuz gerçeği bir de ölümünüz. Araya sıkıştırabildiklerimizse bir kaç parça çarpışma anı sadece.


Acı duvarını aştığımda yanmıyordu canım. Acıya alıştıkça delirdim. Yoldan çıkmayı sevdim. Saçmaladıkça iyileştim. 

Bazen o kadar güzel yalan söyler ki karşınızdaki insan, ona inanmamak günahtır. İyi yalan söylemek de marifetti. Zira acıtmayan yalanlara herkesin birazcık ihtiyacı vardı.

Gerçek sevgi; ne kadar acı çekebildiğiyle ölçer kendini. bir kadın, sevdiği adam tarafından ilgi görmemektense, onun kendisine acı çektirmesini yeğler. Kadın bu yüzden acı ya daha fazla meyillidir.

Mutluluk her yer karanlıkken içindeki aydınlığa güvenmektir.


Agafya ve 18Saat kitapları hakkındaki düşüncelerime de buradan ulaşabilirsiniz.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

6 comments

  1. Kitabı okumadım ama alıntılar güzeldi teşekkürler.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Benim çok beğenerek okuduğum bir kitap oldu. Okuma fırsatı bulursanız kaçırmayın derim :)

      Delete
  2. hımmm ya sen bu yazarı sevdircen yani bana da artık okusam diyorum :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ee artık oku. Sevilmeyecek bir yazar değil :-)

      Delete
  3. bildiğim bir yazar değil pek hiç okumadım yani :)
    Blogunu yenı keşfettim :)
    Daha sık görüüşmek için takibe aldım sevgiler :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bir dene derim. :) Benim çok sevdiğim bir yazar. Bende takipteyim :)

      Delete

Facebook

Subscribe