Ladesçi Yaşamın Kerteriz Defterinden Bir Roman
Cumartesi, Eylül 03, 2016
Ladesçi uzun yıllar önce okuduğum bir Üstün Dökmen romanıydı. O zamanlar okumuştum ve beğenmiştim ancak çok da bir şey anlamamışım sanırım ki bir daha okuma ihtiyacı duydum.
Üstün Dökmen'in Ladesçi kitabı 2006 yılında Sistem Yayıncılık tarafından basılmıştır. 246 sayfadan ve 4 bölümden oluşmaktadır. Sonraki yıllarda ise Remzi Kitabevi tarafından tekrar çıkartılmış.
Lades oyununu bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Lades kemiği ile oynanan bu oyunu şimdi olmasa bile çocukluğumda bir çok defa oynadığımı hatırlıyorum.
Roman kahramanı Cemil de lades oynamayı çok seven bir çocuktur. İlk olarak babasıyla bir akşam yemeğinde oynamıştır. O günden sonra Cemil sürekli olarak bu oyunu oynamaya başlar ve ismi Ladesçi Cemil'e çıkar. Zaman içerisinde etrafındaki insanlarla onlar farkında olmadan bu oyunu oynamaya başlamıştır. Kitabın ilerleyen sayfalarında Cemil'in ortaokul, lise ve üniversite yılları konu edilmiştir. Lise döneminde adı Aybahar olan bir kıza aşık olmuştur ve bu aşk uzun yıllar devam etmiştir. Cemil İşletme Fakultesini bitirmiş, abisi ise Hukuk Fakultesinden mezun olarak İstanbul'a yerleşmiştir. Cemil ise arkadaşı Ayvaz ile askere gittiği dönemde lades oyununu daha sık oynamaya başlamış, askerlikten sonra ise ikisi birlikte İstanbul'a yerleşmeye karar vermişlerdir. İlerleyen sayfalar da Ayvaz ve Cemil'in İstanbul da geçen günleri konu edilmektedir. Başlarına gelen olaylar şaşırtıcı olduğu gibi üzerinde düşündüren olaylardan oluşmaktadır.
Ladesçi aslında bir kişisel gelişim kitabıdır. Bilindik kişisel gelişim kitaplarından farkı ise anlatılmak istenilenlerin bir hikaye üzerinden anlatılmasıdır. Benim gibi kişisel gelişim kitaplarından hoşlanmayan kişiler için tavsiye edebileceğim bir roman dır. Mutlaka okumalısınız yada herkese tavsiye ediyorum, çok güzel bir kitap gibi şeyler diyemem ama bir gün bir yerlerde karşınıza çıkarsa da rahatlıkla okuyabilirsiniz. Öncelikle ladesçi kendisini okutan, sıkılmadan bir iki gün içerisinde okunabilecek bir roman.
Romanın vermek istediği mesaj ise çok önemli ve değerli. Romanın başından sonuna kadar asıl vurgulanmak istenen yalan ve dürüstlük konusundaki eksiklikler. Kurgusuyla ve okudukça farkettiğiniz küçük detaylarla birlikte okunası bir kitap en önemlisi ise güzel bir sona sahip.
Kitabın bendeki basımı 2006 senesine ait olduğu için olsa gerek çok başarılı değil bana göre ancak kitabın arka kapağında bulunan '' Bu kitabın baskısında kullanılan ağaçlar için 100 adet ağaç doğaya iade edilmiştir. '' bölümü çok hoş bir ayrıntı bana göre.
Bir önceki kitap yorumum olan Yaban Koyununun İzinde - Haruki Murakami yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.
Üstün Dökmen'in Ladesçi kitabı 2006 yılında Sistem Yayıncılık tarafından basılmıştır. 246 sayfadan ve 4 bölümden oluşmaktadır. Sonraki yıllarda ise Remzi Kitabevi tarafından tekrar çıkartılmış.
Lades oyununu bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Lades kemiği ile oynanan bu oyunu şimdi olmasa bile çocukluğumda bir çok defa oynadığımı hatırlıyorum.
Roman kahramanı Cemil de lades oynamayı çok seven bir çocuktur. İlk olarak babasıyla bir akşam yemeğinde oynamıştır. O günden sonra Cemil sürekli olarak bu oyunu oynamaya başlar ve ismi Ladesçi Cemil'e çıkar. Zaman içerisinde etrafındaki insanlarla onlar farkında olmadan bu oyunu oynamaya başlamıştır. Kitabın ilerleyen sayfalarında Cemil'in ortaokul, lise ve üniversite yılları konu edilmiştir. Lise döneminde adı Aybahar olan bir kıza aşık olmuştur ve bu aşk uzun yıllar devam etmiştir. Cemil İşletme Fakultesini bitirmiş, abisi ise Hukuk Fakultesinden mezun olarak İstanbul'a yerleşmiştir. Cemil ise arkadaşı Ayvaz ile askere gittiği dönemde lades oyununu daha sık oynamaya başlamış, askerlikten sonra ise ikisi birlikte İstanbul'a yerleşmeye karar vermişlerdir. İlerleyen sayfalar da Ayvaz ve Cemil'in İstanbul da geçen günleri konu edilmektedir. Başlarına gelen olaylar şaşırtıcı olduğu gibi üzerinde düşündüren olaylardan oluşmaktadır.
Ladesçi aslında bir kişisel gelişim kitabıdır. Bilindik kişisel gelişim kitaplarından farkı ise anlatılmak istenilenlerin bir hikaye üzerinden anlatılmasıdır. Benim gibi kişisel gelişim kitaplarından hoşlanmayan kişiler için tavsiye edebileceğim bir roman dır. Mutlaka okumalısınız yada herkese tavsiye ediyorum, çok güzel bir kitap gibi şeyler diyemem ama bir gün bir yerlerde karşınıza çıkarsa da rahatlıkla okuyabilirsiniz. Öncelikle ladesçi kendisini okutan, sıkılmadan bir iki gün içerisinde okunabilecek bir roman.
Romanın vermek istediği mesaj ise çok önemli ve değerli. Romanın başından sonuna kadar asıl vurgulanmak istenen yalan ve dürüstlük konusundaki eksiklikler. Kurgusuyla ve okudukça farkettiğiniz küçük detaylarla birlikte okunası bir kitap en önemlisi ise güzel bir sona sahip.
Kitabın bendeki basımı 2006 senesine ait olduğu için olsa gerek çok başarılı değil bana göre ancak kitabın arka kapağında bulunan '' Bu kitabın baskısında kullanılan ağaçlar için 100 adet ağaç doğaya iade edilmiştir. '' bölümü çok hoş bir ayrıntı bana göre.
Bir önceki kitap yorumum olan Yaban Koyununun İzinde - Haruki Murakami yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.
12 yorum
Aslında kişisel gelişim kitaplarının direk okuyucusunu hedef alması yerine romanlaştırarak anlatması çok mantıklı değil mi. Hem daha etkileyici olur hem de ders kitabı görünümünden kurtulur. Bence :)
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Bende kişisel gelişim kitaplarını çok fazla tercih etmeyenlerdenim bu nedenle rahatlıkla okudum. :) Tavsiye edilir yani :)
SilBugün akşama doğru kitap bakmaya çıkacaktım. Görürsem alırım, söz :))
SilKişisel gelişim kitabı severlerden değilim aslında ben .... Ama işin içine roman gibi hikayeyle girince ..... Okunabilir geldi ...
YanıtlaSilMartı da aslında bir tür kişisel gelişim kitabı gibi ve ben çok ama çok severim mesela ....
Emeğine sağlık
Teşekkür ederim :) Bende çok hoşlanmıyorum kişisel gelişim kitaplarından. Ama böyle hikayeleştirildiğinde daha hoş oluyor sanırım :) Eğer okursan umarım beğenirsin :)
SilÜstün Dökmen' in tarzı bize daha yakın. Hem kitapları hem de sohbetleri daha kolay izlenebiliyor. Elinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) Kesinlikle öyle. Anlattıkları bizden olan ancak farkına varamadığımız şeyler :)
SilTeşekkür ederim :) Hemen geliyorum :)
YanıtlaSilsen bu yazarı ve sistemi de seviyon de miiii. kerteriz defteri ne kiiiii amaaaa :)
YanıtlaSilOkuduğum ikinci kitabı sanırım :) Çok takip ettiğim bir yazar değil ama olursa da okurum yani :) Kerteriz kelimesinin balıkçılıkla ilgili bir terim olduğunu biliyorum sadece :)
SilMerhaba,
YanıtlaSilGüzel bir kitaba benziyor. Doğaya iade edilen ağaçlar, güzel bir iz bıraktı bende. Mutlaka okuyacağım. Paylaşım için teşekkrüler :)
Umarım beğenirsiniz 😊 benim de ilk dikkatimi çeken bugüzel ayrıntıydı. Yorumunuz için teşekkür ederim😊
Sil