Kürk Mantolu Madonna - Sabahhattin Ali Kitap Yorumu

Perşembe, Eylül 24, 2015

YAZAR:  Sabahattin Ali

YAYIN EVİ: Yapı Kredi Yayınları

SAYFA SAYISI: 160


Kürk Mantolu Madonna daha önce okumadığım için pişman olduğum romanlardan birisi. 160 sayfalık bu roman biriki saat içinde bitirdiğim ve beni de çok etkileyen bir roman oldu.  Birçok rafta en çok satanlar listesinde olması ilgimi çekti ve öyle okumaya karar verdim. Sabahattin Ali’ nin de okuduğum ilk kitabı oldu ve bütün kitaplarını okumak istiyorum dedirtti bana.  Kürk Mantolu Madonna akıcılığı, kurgusuyla ve karakterleriyle kendisini okutan bir roman.
Sabahattin Ali’ nin 1943 yılında yayınlandığı romanı. İlk olarak bir gazetede 48 bölüm olarak yayınlanmış. Konusuna gelecek olursak.
Romanın baş kahramanları Raif efendi ve Maria Puder’ dir. Raif efendi dünyaya uyum sağlayamayan, içine kapanık, insanlarla iletişim kuramayan bir karakterdir. Babasının isteğiyle Almanya da bir sabun fabrikasında çalışmaya gider. Raif efendi Almanya' da bir süre geçirdikten sonra kürk mantolu madonna tablosuyla tanışır.
Her gün galeriye gidip tablonun karşısında zaman geçirmeye başlar. Tabloyu izlemek raif efendi için bir alışkanlık halini aldığında yanına bir bayan gelir. Bu bayan tablonun sahibi Maria Puder’ dir. Raif efendi bu bayanın kendisiyle dalga geçtiğini düşünmektedir. Ancak tablonun sahibinin Maria Puder olduğunu öğrendiğinde ise hayatında olabilecek en iyi şey olduğunu düşünmeye başlar. Bu tanışmanın ardından Raif bey ve Maria Puder birlikte zaman geçirirler ve arkadaş olurlar. Ancak maria puder’ ın karakteri raif beyden çok farklıdır. Erkeksi bir tarafı vardır, canı ne isterse onu yapan, kısıtlanmaktan hoşlanmayan, özgür olmayı seven biridir ve bunu da Raif Efendiye de anlatır. Bu sebepten raif efendi duygularından emin olsa da maria’ nın hissettiklerinden emin olamaz. 
Zamanla birlikte zaman geçirmeye başlar ve her şey yoluna girer.Ancak raif efendi Ankara dan gelen bir haberle babasının öldüğünü öğrenir ve Ankara ya geri dönmek zorunda kalır. Ankaradan Meria mektuplar göndermeye başlar, Maria da yanına alma düşünmektedir ancak bir süre sonra mektuplarına cevap alamaz. Maria nın kendine yeni bir hayat kurduğunu düşünmektedir ve ailesinin istediği birisiyle evlenip, mutsuz hayatına geri döner.Ölümüne yaklaştığını anladığı anda hikayesini yazdığı ve hayatı boyunca sakladığı günlüğünü iş arkadaşına yakması için verir ve bu sayede bizde raif efendinin hikayesini öğrenmiş oluruz..

Sabahattin Ali kitaplarından Kuyucaklı Yusuf ve Sırça Köşk kitapları hakkındaki düşüncelerime buradan ulaşabilirsiniz.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

11 yorum

  1. Nasıl güzel bir kitaptır. Okuduğumda bende bir post yazmak istemistim ama bir türlü bulamadım doğru kelimeleri. Cok güzel anlatmissin ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,

    bende sizin gibi bu kitaptan cok etkilenip diger kitaplarini okumaya karar verdim. Ayrica kitabi almanya´da yasadigim dönemler de cok duymustum ama okumak nasip olmadi.

    blogunuzu Deneyimli Anne'nin etkinliginden bulup takibe aldim ve bana da beklerim.

    Sevgilerimle <3

    www.gamzenindunyasi74.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blogunuz takipteyim. Umarım sizde benim kadar etkilenmişsinizdir. Yorumunuz için teşekkürler.

      Sil
  3. Selamm bu kitabı beğenmemek elde değil. Bende birkaç saatte bitirdim ve kitabı elimden bırakamıyordum. Kesinlikle muhteşem bir kitap. Bu arada çok güzel yazmışsın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için teşekkür ederim :-) beğenmene sevindim.

      Sil
  4. heeey sen de maria puder hayranı oldun muuuuu :)

    YanıtlaSil
  5. Harika bir kitap.Yorumun da çok güzeldi.Bende ileriki zamanlarda Sabahattin Alinin diğer romanlarını da okumak istiyorum.Adam aşkı çok güzel anlatmış günümüze nazaran.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Eserlerinin hepsi birbirinden güzel. Yorumun için teşekkür ederim :)

      Sil
  6. Üniversitede hocamız önermişti. Yaşadığı o masum ask çok etkilemişti beni....

    YanıtlaSil

Facebook

Subscribe