Albert Camus ve Veba

Pazartesi, Haziran 19, 2017

Albert Camus'un okuduğum ilk kitabı Yabancı adlı romanıydı. Yabancının etkisiyle okuyacağım ikinci kitabına da karar vermiştim. Okuduğum ikinci kitabı da böylece 1957 Nobel Edebiyat Ödülü alan Veba oldu.

VEBA KONUSU
Veba, Cezayir'deki Oran kentinde başlayan bir veba salgınına karşı yapılan mücadeleyi anlatmaktadır. İlk bölümlerde Oran kenti ve şehirdeki yaşam ayrıntılı bir şekilde anlatılır.

Romanın kahramanı Dr. Bernard Rieux, farelerin sokaklarda ölü bulunmasıyla başlayan hastalığı ilk önce herkes gibi tanımlayamaz. İlk ölüm Dr.Rieux'un kapıcısıyla başlar, ölümler artar ve benzer bulgularla daha sık karşılaşılır. İnsanların hastalanarak ölmeye başlaması hastalığın veba olabileceğini düşündürür. İlk zamanlar kimse bu ismi azına dahi almamaktadır. Salgının adını koymak için uzun bir süre geçer. Dr. Rieux veba ile mücadele edebilmek için ilk olarak vebanın varlığını kabul etmek gerektiğinin bilincindedir. Salgının ciddiyeti anlaşılınca şehir karantina altına alınır ve giriş, çıkışlar kapatılır. Salgına karşı yapılan mücadelenin yetersizdir ve salgın giderek artmaya başlar. Bunun sonucunda mektup yazmak dahi yasaklanır. Enfeksiyon yayılır korkusuyla sadece on beş, yirmi sözcükle sınırlandırılarak telgraf çekmelerine izin veriliyordur.

Rahip Paneloux, verdiği vaazda halkın bu cezayı hak ettiğini, vebanın tanrının, insanlara verdiği bir ceza olduğunu söylemektedir. Halk ise ilk başta veba salgınını geçici bir durum olarak algılayıp kendilerini eğlenceye vurmuştur ancak hastalık ciddileşmeye başlamış, korku ve umutsuzluk sarmıştır her bir yanı. Sağlık kuruluşları yetersiz kalmaya başlar, yetkililer bir çözüm yolu bulmak için ellerinden geleni yaparlar. Şehirden çıkışların tamamen yasaklanmasına rağmen halk kaçmanın bir yolunu aramaya başlamıştır. Ölü sayısı her geçen gün artar. Geceleri dışarı çıkma yasağı getirilir. Toplu olarak kazılan mezarlıklar dahi yetmeyince, ölüleri fırınlarda yakmaya başlarlar.

Aradan bir yıl geçmiştir ancak veba can almaya devam ediyordur. Herkes bu hastalığa alışmış ve kayıtsızlığa kapılmıştır. En sonunda hayatta kalanlar ise en değer verdikleri kişileri kaybetmiştir. Bazıları çocuklarını, bazıları eşlerini, bazıları ailesini ve akrabalarını. Tüm bunlara rağmen Veba insanları birleştirir. Sonra bir gün veba sona erer.


''...ağustosun ortasında, veba her şeyin üstüne çökmüştü. Böylece bireysel yazgı diye bir şey artık yoktu; veba ve herkesin paylaştığı duygulardan oluşmuş toplumsal bir tarih vardı. En önemli duygu ayrılık ve sürgündü, bir de bu duyguların içerdiği korku ve başkaldırı.''


''Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir.''


''AMA ile VE arasında gerektiğinde kolayca bir seçim yapabilirsiniz. VE ile SONRA arasında bir seçim yapmak daha zordur. SONRA ile ARDINDAN'a gelince iş daha güçleşir. Ancak kesin olarak en güç olan, VE'yi kullanmak gerekip gerekmediğine karar vermektir...''

BENİM YORUMUM
Yazar tüm bu süreci okuyucuya tarafsız bir şekilde Dr. Rieux tarafından aktarıyor. Okuyucu ise onun tarafından anlatıldığını kitabın sonunda öğreniyor. Yazarın düşünceleri de aynı şekilde bu karakter üzerinden aktarılmakta. Her karakter için birbirinden çok farklı hayatlar söz konusu ve her karakter ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Bu karakterlerden bazıları Rambert, Tarrou, Cottard, Rahip Paneloux ve Grand'dır.

Rambert bir gazetecidir ve kısa süreliğine geldiği bu şehirde salgının ortaya çıkması ve şehirden çıkışların kapatılmasıyla Oran'da kalır. Bir an önce şehirden çıkmak ve sevgilisinin yanına gitmek  ister ancak başarılı olamaz. Şehirde kalıp vebayla savaşmak zorundadır. Tarrou kitaptaki en önemli karakterlerden biri. Gözlemlerine ve aldığı notlara romanda ara sıra yer verilir. Bilgili bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Cottard bencil ve veba'nın varlığına sevinen belki tek karakter. Kendi çıkarı için ölen insanları ve vebayı sorun etmiyor. Grand ise yazmak istediği kitap için arayış içinde. Yazmak istediği kitabının ilk cümlesini bulmak için aylardır uğraşıyor. Kitabın sonunda ise istediğini elde ediyor. Bu süreçte sağlık kollarında çalışıyor. Rahip Paneloux verdiği vaazda halkın bu cezayı hak ettiğini, bu salgının tanrının bir lütfu olduğunu söyler sık sık. Kendisi gibi temiz ve günahsız olanlara hiç bir şey olmayacaktır. Yaşayacağı sonu hiç düşünmemiştir.

Bir kabulleniş ve hemen ardından gelen mücadele söz konusu olsa da karanlık bir atmosfer, ölüme mahkum ediliş vardır roman boyunca. Buna rağmen içinde hep bir ümit de barındırıyor. Yazar çaresizlik, özgürlük, mücadele, umutsuzluk, bencillik, adalet, din ve ahlak gibi kavramların toplum üzerinde bıraktığı izlere kişiler aracılığıyla tek tek değinmekte. İnsana özgü olan duyguları ayrıntılarıyla irdeliyor. Aynı zaman da Nazi döneminde Fransa sömürgesi altında olan Cezayir'in direnişinin yazar tarafından bu şekilde sembolize edildiği de söyleniyor. Gerçekten bu şekilde düşünürsek yani sömürgeyi veba'ya benzetmesini çok etkileyici buldum ben.

👉Kitapta küçük bir ayrıntı vardı. Yazarın okuduğum ilk kitabı Yabancıya yapılan gönderme küçük ve güzel bir detaydı. Bende Yabancı adlı kitabı kadar iz bırakır mı bilemiyorum ancak Alber Camus'un düşünceleri ve hayata bakış açısı hakkında daha iyi fikir edinmemi sağladı. Bununla birlikte Yabancı da olduğu gibi dünyanın saçmalığını tekrar tekrar vurgulamayı unutmamıştı.

Veba, zor ancak mutlaka okunması gereken kitaplardan. Herkesin bildiği bir kitap aslında. Ve benim gibi sizde okumaktan korkup, başlayamıyor sanız bir türlü, en kısa zaman da alın ve okuyun derim. Okuması kolay demiyorum. Belki bir çok kitaptan daha uzun sürede ve daha yavaş okuma ihtiyacı duyacaksınız. Ancak sonunda iyi ki okumuşum diyeceğiniz kitaplardan biri olacağını düşünüyorum. Özellikle sorgulamayı seven her okur için tavsiye edebilirim.💙😉

Bunlarda İlginizi Çekebilir

3 yorum

  1. Kitap incelemesi konusunda çok güzel bir şablon oluşturmuşsun ve dolu dolu paylaşım yapıyorsun. Emeğine sağlık Kitap Güneşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Abdullah Özer :) Elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Çok eksiğim var daha belki ama zamanla iyi gidiyorum gibi hissediyorum :):)

      Sil
  2. Merhabalar,

    Albert Camus’un en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilen ‘’Veba’’ romanından beni en çok etkileyen 24 alıntıyı okumanız üzere ben de sizinle paylaşmayı çok isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/albert-camus-veba-romanindan-24-etkileyici-alinti/

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil

Facebook

Subscribe