YAZAR: Orhan Pamuk

SAYFA SAYISI:466

YAYIN EVİ:Yapı Kredi Yayınları

1963 yılında Mevlut'un babası Mustafa Konya'nın Beyşehir yöresinden ağabeyi Hasan ile birlikte İstanbul'a gelirler, sokaklarda yoğurt satmaya başlarlar. Zamanla Kültepe ve Duttepe 'de köyden gelenlerin gecekondularını yapıp yerleştiği mahallelerde kendilerine arsa çevirirler. Hasan oğulları Korkut, Süleyman ve en son karısı Safiye' yi yanına alır. Mustafa' da oğlu Mevlut' u 1969 yılında 12 yaşındayken yanına almıştır ve tek odalı bir gecekonduda yaşamaya başlamışlardır. Annesi ve ablaları ise köyde kalmıştır ve gelme gibi bir niyetleri de yoktur. Aktaşlar yani Hasan Korkut, Süleyman ve Safiye hep beraber bir aile hayatı yaşarken, Mevlut sabahları okula giderek, okuldan çıkınca ise babasıyla yoğurt satarak, aksamları ise boza satarak yıllarını geçirmektedir.
Babası ile amcası arasında da arsa ve ev yüzünden anlaşmazlıklar çıkmaya başlar. Bu anlaşmazlıklara rağmen Mevlut aktaşlar ailesinden kopamaz. Babasının haberi yokken onlarla zaman geçirmeye devam eder.
Aktaşlar bakkalcılık ve inşaat işlerine girmiş zengin olmaya başlamışlardır ancak Mevlut ve Babası sürekli çalışmalarına rağmen şans bir türlü yüzlerine gülmemiştir.
Büyüdükçe okul hayatı da çekilmez bir hal almaya başlamıştır. Darbe olduğu dönemlerde okula gitmek de zorlaşmış ve okulu yarım bırakmıştır.
Mevlut, Korkut'un Vediha ile evleneceği düğüne gider, orada Rayiha'nın en küçük kız kardeşine aşık olur. Adının Rayiha olduğu söylenen bu kıza yıllarca mektup yazar ve sonun da Mevlut Süleymanın da yardımıyla Rayiha 'yı kaçırmaya karar verir. Ancak Rayiha 'yı kaçırdığın da yıllar önce düğünde gördüğü ve bakışlarını hiç unutmadığı o kızın Rayiha olmadığını anlar.Kaçırdığı kız aşık olduğu kızın ablasıdır. Roman' da bu kaçırma sahnesiyle başlar ve Sonrada Mevlut'un o güne kadar ki hayatı ve sonraki hayatı anlatılır.


Rayiha ile evlenirler ve Mevlut giderek rayiha aşık olur. Evlilikleri boyunca Rayiha Mevlut' ün en yakın arkadaşı, sırdaşı, her şeyi olur. Mutlu bir evlilikleri ve iki kızları olmuştur.
Mevlut sokaklarda yoğurtçuluk, pilavcılık, dondurmacılık ,otopark bekçiliği bile yapmıştır.Bunca işin içinde yıllardır vazgeçemediği tek iş akşamları sokak sokak dolaşıp boza satmaktır.
Mevlut' un yıllar önce gözlerine vurulduğu eşinin kız kardeşi Samiha'da Mevlut'un en yakın arkadaşı Ferhat'a kaçmıştır.Ferhat ile Mevlut yıllarca birbirleriyle görüşmemiştir. Kimse aslında Mevlut'un o mektupları Samiha'ya yazdığını bilmemesine rağmen Mevlut onlarla karşılaşmamak için elinden geleni yapmıştır.
Ayrıca Süleyman ve Korkut kardeşleri de unutmamak gerekiyor. Kitaptaki bir çok önemli noktada yer alıyorlar. Köyden kente gelip sahtekarlıklarıyla zengin olan bu iki karakter etrafımız da olup biteni çok iyi gösteriyorlar bize.
Orhan Pamuk bu kitabında İstanbul'un bambaşka bir yüzünü göstermiş. Gecekondulaşma, kentsel dönüşüm, köyden kente göç hatta 99 depremi gibi o yıllarda İstanbul'un geçirdiği bir çok olaya yer verilmiş. Ayrıca dini, siyasi, politik, çevresel sorunlara ve düşüncelere de yer verilmiş.

Karakterlerin düşüncelerini olaylara bakışlarını kendileri tarafından anlatılması da kitaptan sıkılmadan okumanızı sağlıyor.
Ayrıca kitabın bir çok bölümünde aşkta niyet mi önemli kısmet mi gibi sorulara yanıt bulmaya çalışıyor Mevlut.
Vediha, Rayiha ve Samiha kardeşlerde çok sağlam yazılmış karakterler.
Kapak fotoğrafı ise Ara Güler' e ait. Fotoğrafı eğlenceli kılan ise zemin ve duvarlarda kitaptan alıntılara yer verilmiş olması. Ayrıca kitabın başında ve sonunda yer alan karakter haritasını da çok fazla ihtiyaç duymasam da ben beğendim. Kitabın sonunda da Mevlut Karataş'ın kronolojisi de yer alıyor.
Bu roman ile ilgili bir çok iyi ve kötü yorum okudum ancak bu romanın 6 yıllık bir emeğin sonucu olduğunu unutmamak lazım..